Çetin Kaya: Polis tarafından öldürülen set işçisinin ölümünde örtbas şüphesi
Sinema seti çalışanı Çetin Kaya, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde 29 Kasım Pazartesi günü geç saatlerde, dur ihtarına uymadığı iddiasıyla polis memuru S.E. tarafında öldürüldü. Olayın ardından önce görevinden uzaklaştırılan S.E. daha sonra “kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Valilik, ölen kişinin polise direndiğini söylerken, olayın yargısız infaz olduğu yönünde haberler ise artmaya devam ediyor.
İstanbul Valiliği’nden 1 Aralık günü yapılan açıklamada, olayın Kadıköy Göztepe Mahallesi Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nde, 29 Kasım akşamı saat 22:00 sıralarında yol kontrolü sırasında meydana geldiği belirtildi:
“Göztepe mahallesinde uygulama yapan ekibimizin ‘dur’ ihtarına uymayan şüpheli bir araç takibe alınmıştır. Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde önü kesilmek suretiyle durdurulan araçta bulunanlardan E.Ç. yaya olarak firar etmiştir. Sürücü Ç.K. ise yakalama işlemi sırasında görevli personele mukavemette bulunmuş, o esnada Polis memurunun elindeki silahın ateş alması sonucu vurularak, olay yerinde hayatını kaybetmiştir.”
Valilik açıklamasında, Kaya’nın üzerinden ve aracından uyuşturucu madde ve telsiz ele geçirildiği ifade edildi.
Savcılık ifadesinde olayın taksirle olduğunu savunan S.E., “Bir elini kelepçelemiştik, boşta kalan eliyle benim silahıma hamle yapmaya çalıştı. O esnada da silah patladı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
İstanbul Valiliği, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet savcılığı tarafından adli, Valilik tarafından idari tahkikat başlatıldığını ve ilgili polis memurunun görevden uzaklaştırıldığı bilgisini paylaştı.
Yargısız İnfaz Şüphesi
ETHA’dan Nadiye Gürbüz imzalı habere göre ise, polis tarafından öldürülen Çetin Kaya’nın ölümüne ilişkin deliller karartılıyor. Mobeselerin olay anında kayıt almadığını iddia eden polisin olayın yaşandığı araçtaki delilleri kararttığı belirtilen haberde, polisin dur ihtarının ardından aracı durduran Çetin Kaya’ya, aracın içinden çıktıktan sonra yere yatırılarak ters kelepçe takıldığı ve Kaya’nın polis tarafından ensesinden vurulduğu iddia edildi. Polisin aracı aile ve avukatlara tutanak tutarak teslim etmesi gerekirken firmaya teslim etmesinin de delillerin karartıldığına dair şüpheleri arttırdığını, bu gelişmelerin tanıkların anlatımlarının doğruluğunu ve polisin delilleri karartma çabasının devam ettiğini gösterdiği belirtildi.
Kaya’nın cenazesini teslim almaya gelen arkadaşlarının enseden vurulma olayını doğruladığı belirtilen haberde, Kaya’nın arkadaşlarının cadde üzerindeki mobese kameralarını izlemek istediklerinde o bölgedeki cihazların devre dışı olduğu cevabını aldıklarına dikkat çekildi.
Kaya ailesinin avukatı Güzide Soydemir de İleri Haber’e yaptığı açıklamada, olayı benzin istasyonundaki kamera kayıtlarından izlediklerini ve polisin havaya uyarı ateşi dahi açmadığını belirterek “Polis mevzuatına göre önce havaya uyarı ateşi açılması gerekiyor. Burada direkt kafa bölgesinden vurulduğu görünüyor” dedi. Soydemir, BirGün gazetesine verdiği demeçte ise, olay yerindeki delilleri Kaya’yı öldüren polis memurunun içinde bulunduğu polis ekiplerinin topladığını söyledi. Bunun yasaya aykırı olduğunu hatırlatan Soydemir, “Görgü tanıkları, Kaya’nın kelepçelenerek yere yatırıldığını ve ardından tek el silah sesi duyulduğunu söylüyor” dedi. Soydemir ayrıca kamera kayıtlarının korunması için savcılığa da talepte bulunduklarını dile getirdi ve birçok haber kaynağında Kaya’ya yöneltilen iddiaların asılsız olduğunu belirterek Kaya’nın hiçbir soruşturmasının olmadığını ifade etti. Tek el ateş sesi duyduğunu söyleyen bir görgü tanığı ise ambulansın gelmediğini, hastane karşısında olunmasına rağmen müdahale edilmediğini aktardı.
Ailenin avukatı Orçun Fide ise, sosyal medyadaki videosunda İstanbul Valiliği’nin iddiasını yalanlayarak, “Arama ve olay tutanaklarında valiliğin yaptığı gibi uyuşturucu ve telsiz bulunmamaktadır” dedi. Valiliğin dur ihtarı yapıldığı, kovalamacanın yaşandığı yönündeki açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ifade eden avukat, “Kaya iki eli ters kelepçeliyken ensesinden vurularak öldürüldü” dedi. Fide, bazı görgü tanıklarının kendilerine ulaştığını belirtti.
“Bu insanlık suçu aydınlatılmalı”
Sinema-Televizyon Sendikası’nın konuya dair yayımladığı açıklamasında cinayetin tüm detaylarıyla araştırılması gerektiği belirtilerek olayın görgü tanıklarından destek talep edildi. “Savunmasız bir insana karşı gerçekleştirilen bu insanlık suçu aydınlatılmalı ve cinayeti işleyen katilin hukuk önünde en ağır cezayı alması sağlanmalıdır,” denildi. Açıklamada olaya şahit olan görgü tanıklarının Kaya’nın avukatıyla iletişime geçerek adli sürece destek olmaları için çağrıda bulunuldu.
Benzer talepler sosyal medya kullanıcıları tarafından da paylaşıldı. #CetinKaya etiketiyle yapılan paylaşımlara oyuncular Hasibe Eren, Defne Kayalar, Pınar Deniz, Caner Cindoruk ve Tuba Büyüküstün de destek verdi.
Olayın üzerinin örtülmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Kaya’nın arkadaşları, sosyal medya üzerinden görgü tanıklarına ve olay anına ilişkin görüntülere ulaşmak için çağrı yaptı:
Meclis Gündemine Taşındı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Kaya’nın bir polis kurşunuyla öldürülmesi meselesinde dair soru önergesi hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sundu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle hazırlanan soru önergesinde Ersoy, Kaya’ya ters kelepçe takıldıktan sonra yakın mesafeden ensesinden vurulduğunu ve öldürüldüğü sırada ise polisin fail olduğu pek çok dosyada olduğu gibi “mobeselerin kayıt almadığını” ifade etti. “Polis şiddetinin artması, şiddet uygulayan polislerin değil şiddete uğrayan yurttaşların yargılanması, aracından indirilen silahsız yurttaşa üstelik ters kelepçe takılması sonrasında yakın mesafeden ateş edilmesi kabul edilemez,” değerlendirmesinde bulunan Ersoy, sorularını şöyle sıraladı:
- Çetin Kaya isimli yurttaş, silahsız olarak ters kelepçe ile gözaltına alındıktan sonra, neden yakın mesafeden ateş edilerek öldürülmüştür?
- Emniyet mensubu polislerin görevi yargısız infaz yapmak mıdır?
- Olay anında mobese kayıtları incelenmiş midir? Kayıtların silindiği haberleri hakkında herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır? Hard disklere el konulup emniyet dışında tarafsız bir kurumun incelemesine sunulmuş mudur?
- Mobese kaydı alınmamış ise sistemi devre dışı tutan memurlar hakkında idari işlem yapılmış mıdır?
- Polisin fail olduğu dosyaların neredeyse tamamında mobese ve karakol kamera kayıtlarının olmaması bir tesadüf müdür?
Bir diğer soru önergesi de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle hazırlanan soru önergesinde şu sorulara cevap istendi:
- Polisin, Çetin Kaya’yı yere yatırıp ters kelepçe taktıktan sonra yakın mesafeden ensesinden vurarak öldürdüğü iddiası doğru mudur?
- Görgü tanıklarının ifadelerine göre havaya uyarı ateşi açılmadığı iddiası doğru mudur?
- Son iki yılda Türkiye genelinde illere göre “dur ihtarı” yapılmadan ateş açılarak öldürülen toplam kişi sayısı nedir?
- Olayın yaşandığı Fahrettin Kerim Gökay Caddesi üzerinde çok sayıda mobese kamerası olmasına rağmen, mobeselerin devre dışı olduğu iddiaları doğru mudur?
Konuya ilişkin Bakan Gül veya Bakan Soylu herhangi bir açıklama yapmadı.
Polis kurşunuyla 239 kişi hayatını kaybetti
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) Türkiye İnsan Hakları Raporu’na göre, 2020 yılı içinde 23 ayrı olayda yargısız infaz, dur ihtarı, rastgele ateş açma, cinsel saldırı sonucu intihara sürükleme ve polis baskınları sonucu 3’ü çocuk 15 kişinin yaşamını yitirdiği, 3’ü çocuk 13 kişinin ise yaralandığı tespit edildi.
Polis şiddetine maruz kalan bireylere ve ailelerine hukuksal, rehabilitasyon ve adaptasyon konularında hizmet sağlayan Baran Tursun Vakfı’nın Polis Şiddeti ve Yargısız İnfazlar Veri Bankası’na göre, son 4 sene içerisinde 239 kişi polis kurşunuyla hayatını kaybetti.
Çağdaş Hukukçular Derneği verilerine göre, 2007-2020 yılları arasında polisin ‘dur’ ihtarına uymadığı için öldürülen kişi sayısı 403 olarak kaydedildi.