Şükrü Özyıldız ile ‘Karadut’u Konuştuk

 Şükrü Özyıldız ile ‘Karadut’u Konuştuk

Sezonun iddialı dizilerinden Karadutu Episode 58. sayının kapağına taşıdık. Dizinin başrollerinden Şükrü Özyıldız ile diziyi ve Tayfun karakterini konuştuk. Bu röportajı şimdi sitemizde de yayımlıyoruz. Keyifli okumalar…

Karadut dosyamızdaki diğer röportajlara erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Şükrü Özyıldız: Beni heyecanlandıran, projenin enteresanlığına ve ilgi çekiciliğine inandığım birçok unsur barındırıyor Karadut.

Şükrü Özyıldız

Karadut’ta sizi en çok etkileyen, projeyi kabul etmenizi sağlayan özellikler nelerdi?

Karadut çok dozunda kalabalığı olan bir proje. Tüm karakterlerin bazı insani hassasiyetlerle ve en acı gerçeklikleriyle donatıldığı, çok iyi işlenmiş bir hikâye. Tayfun’un ise benim daha önce hiç oynamadığım türden derinliği ve hayata karşı farklı bir düzlemden baktığı bir intikam anlayışı var. Aslında hayata 10-0 geride başlamış birisi ama bu arayı kapatmak için neredeyse her yola başvurmak zorunda kalmış. Beni heyecanlandıran, projenin enteresanlığına ve ilgi çekiciliğine inandığım birçok unsur barındırıyor Karadut.

Tayfun, seyirci için hâlâ gizemli bir karakter. Doktor olduğunu, dünyanın farklı yerlerinde çalıştığını ama artık doktorluk yapmadığını biliyoruz. Hayatı ve istekleri konusunda net birisi. Siz nasıl anlatırsınız Tayfun’u?

Tayfun çok sürprizli bir karakter dediğiniz gibi, görünen yüzü öyle ancak bu aslında Tayfun’un bilerek ve isteyerek gösterdiği bir yüz. Zaaflarını çok iyi gizliyor, eksikliklerinin farkında ve bu eksikliklerini gidermek için yapması gerekenleri yapıyor. Ama bazı şeyler için artık çok geç ve orada kendi çözümlerini devreye sokuyor. Sürprizini bozmak istemiyorum. Ancak bölümler ilerledikçe ve Tayfun’u gerçek anlamda görmeye başladıkça seyirci çok ama çok şaşıracak. Belki kızacak ama kesinlikle çok hak verecek.

Tayfun’un ailesiyle ilgili henüz bir şey bilmiyoruz. Kuzeni Bora’yla da biraz mesafeli bir ilişkisi var sanki. İstanbul’a döndüğünü kimsenin bilmesini de istemiyor. Bu kadar bağımsız, tek başına biri olarak belki de kendisinin tam tersi birine, Zuhal’e âşık oluyor. Tayfun ve Zuhal aşkı size neler düşündürüyor?

Tayfun’un Zuhal’e hissettiği tüm duygular aslında kendisini iyileştirme yolculuğuyla birleşiyor. Tayfun, hikâyeye başladığımız noktada radikal kararlar almış ve hatalarını telafi etmek, eksikliklerini gidermek ve kendisiyle gurur duyabileceği, kendisinin en iyi halini oluşturabileceği bir kimlik yaratmak için düğmeye basmış. Bu noktada Zuhal’in kitapları ve kişisel gelişim videoları ona çok yardımcı olmuş ve Zuhal’e karşı dayanılmaz bir merak içine girmiş, hayatına dahil olmak için birtakım planlar yapmış. Zuhal’i tanıdıkça bu merakı tutkulu bir aşka dönüşüyor.

Şükrü Özyıldız: Dünya seyircisinin takip edeceği içerikleri belirleyen bir fuarda işimizin tanıtılması çok gurur verici.

Tayfun sayesinde Zuhal, onun da bir hayatı olduğunu, mutlu olabileceğini hissedecek ve kendi hayatı için mücadele edecek sanki. Peki Zuhal, Tayfun’un hayatında neleri değiştirecek sizce?

Kesinlikle. Tayfun zaten değişime çok açık. Ama değişim önce kendini tanıyıp affetmekle başlar. O noktada Zuhal’in çok yardımı dokunacak tabii. Ama kazdıkça altından çıkanlar herkesi şoke edecek bence.

Şükrü Özyıldız:Tayfun’un benim daha önce hiç oynamadığım türden derinliği ve hayata karşı farklı bir düzlemden baktığı bir intikam anlayışı var.

İrem Helvacıoğlu ile uyumunuz çok beğenildi. Set ve çekimler nasıl geçiyor?

İrem çok beğendiğim bir oyuncu, zaten bu role çok uzun zamandır hazırlanıyor ve tamamen içselleştirmiş bir noktada. Zuhal oynaması hem çok keyifli hem de çok zor bir karakter. Sahnelerinin hakkını tamamen veriyor. Ayrıca yardımsever ve özverili bir partner.

Karadut en önemli içerik fuarlarından MIPCOM’da dünyaya tanıtılacak. Türkiye’deki ve dünyadaki izleyicilerinize neler söylemek istersiniz bu vesileyle?

Dünya seyircisinin takip edeceği içerikleri belirleyen bir fuarda işimizin tanıtılması çok gurur verici. Bu vesileyle hem yurtiçinde hem yurtdışında bizi takip eden tüm seyircilerimize sevgilerimi iletiyorum.

Şükrü Özyıldız ile yaptığımız bu röportaj, Episode’un 58. sayısında yayımlanmıştır.

Yoldaş Özdemir

1981 doğumlu. Çocukluğunu İstanbul’da geçirdi. Erciyes Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olup İstanbul’a döndü. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra eğitim yayıncılığına adım attı. Erken yaşta okumayı öğrenip sevmesinden olsa gerek öğretmenlikten vazgeçip yayın dünyasında kalmaya karar verdi. Kalkedon Yayınları ve Esen Kitap’ta editör olarak çalıştı. 2015’ten itibaren Mylos Yayın Grubu bünyesindeki dergi ve kitapların editörlüğünü üstleniyor.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir