Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
The Knick, Resmen Veda Etti
[highlight]Dönem dizilerine tutkun olanların yanı sıra bilimin ve tıbbın nereden nereye geldiğini merak edenlerin kaçırmaması gereken The Knick, maalesef devam etmeyecek. Resmi açıklama, 2. sezonun tamamlanmasından tam 15 ay sonra geldi…[/highlight]
Antibiyotiğin henüz keşfedilmediği, anestezi yerine hastalara kokain verildiği, salgın hastalıkların kol gezdiği, cerrahi alet ve ekipmanların yeni yeni icat edildiği bir dönemde; 1900’lerin başında New York’ta geçen The Knick, resmen veda etti. Aslında 2. sezonuyla 2015’in sonlarına doğru final yapmıştı dizi. Ana karakter Dr. John Thackery (Clive Owen) kendini (evet, kendini) ameliyat ederken masada kalmış, ırkçı doktor Gallinger, Almanya’nın yolunu tutmuş, siyah doktorumuz Edwards, bir gözündeki görme bozukluğu yüzünden ameliyathaneden uzaklaşmış, Hemşire Elkins, kendine yeni bir yol tutturmuş, velhasıl kelam; düğümler çözülmüş, konu iyi bağlanmıştı ama açık kapılar da yok değildi.
Soderbergh, dizinin devamı için bastırıyordu
2 sezonda 20 bölümün tamamını yöneten, yapımcılığı üstlenen, kurguya el atan ve dizinin sinematografisini de yapan usta isim Steven Soderbergh, uzun süredir dizinin devam etmesi için bastırıyordu. ABD’li yönetmen, başta 2 sezon olarak planlanan The Knick‘in 4 sezon daha devam etmesi konusunda ısrarlıydı. Şöyle diyordu: “Bir şekilde yolunu buluruz, yeter ki bize izin versinler. Zaman üzerinde oynamalar yapabiliriz, kadroyu koruyabiliriz, her şey masada.” Gugıllayınca da taze tartışmalar görüyorduk ama olmadı. Dizinin yayıncısı Cinemax, tam 15 aydır süren tartışmalara son noktayı koydu. The Knick, dizi mezarlığının saygın bir köşesinde artık.
Bir şekilde sürmeliydi
Kimsenin günahsız olmadığı, herkesin defosuyla anlatıldığı, tıp, tıbbın gelişimi, tıp etiği, ırkçılık, göçmenlik sorunu, dinin sorgulanması, mafya, kadın ticareti ve uyuşturucular üzerine söyleyeceklerini taraf olmadan aktaran, 1900’lerin dünyasının güzel bir fotoğrafını çekip çürümüşlüğün kokusunu burnumuza kadar taşıyan The Knick, bir şekilde sürmeliydi, Steven Soderbergh’e katılıyoruz. Yazık oldu…