Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Totally Killer: Neşeli Bir Retro Slasher Komedi
Dünyanın iyice zıvanadan çıktığı günlerin birinde keyfimi yerine getirecek tek şey zaman makinesine atlayıp 80’lere gitmek olurdu herhalde. Prime Video’nun yeni yapımı Totally Killer ile bu özlemi biraz olsun giderebilmek iyi geldi.
Nahnatchka Khan’ın neşeli, kana bulanmış komedi korku filmi Totally Killer’ın en eğlenceli yanlarından biri, zaman yolculuğu filmlerinin ve slasher filmlerinin doğasında olan mantıksızlık! Her iki türe de bir hayli eğlenceli göndermeler yapan film “Geleceğe Dönüş” ile “Çığlık” efsanelerini bir potada eritip sit-com tadında izleyiciye sunuyor.
Açıkçası filmin yarısından fazlası kahkaha atacağınız kadar komik durum komedileri içeriyor. Bu yüzden, “Korku filmi izleyemem,” diyenler bile rahatlıkla izleyebilir, tabii arada sırada gözlerini kapamak şartıyla.
Totally Killer’ın oyuncu seçimleri de filmin başarısını artırmış. 17 yaşındaki Jamie’yi canlandıran Kiernan Shipka, slasher filmlerin olmazsa olmazı, katilin peşine düştüğü genç ve seksi kız rolünü çok iyi kotarmış. Shipka, zamanda yolculuk yaparak annesinin lisesinden üç kızın maskeli bir seri katil tarafından vahşice öldürüldüğü güne yolculuk yapan bir genci canlandırıyor.
Evin babası rolündeki Lochlyn Munro ise gerçekten kendisinin çok komik bir versiyonunu yaratmış. Bilirsiniz ekim ayı demek, vizyona giren bir sürü acınası korku filminin gösterime girmesi demektir. Ama ilk kez bir film, aptal sahnelere sahip olduğunu sonuna kadar farkında ve asla kendini ciddiye almıyor.
Filmin eğlencesinin büyük kısmı 80’ler klişelerinden geliyor. Aynı zamanda o dönemin ırkçılık ve kadın düşmanlığı yönünden ne kadar sıkıntılı olduğunun da “komik” bir şekilde altı çiziliyor.
Gen Z’lere bir buçuk saat içinde 80’ler pop-kültürünü ve espri anlayışını anlatması da önemli fakat o dönemdeki sorunları görünce şaşıracakları da bir gerçek. 80’ler havası, Bananarama’nın “Venüs” şarkısı çalınmaya başladığında pik noktaya ulaşıyor diyebilirim.
Filmin bir diğer güzelliği ise sonuna kadar katili asla tahmin edememeniz. Gerçekten hazırlıksız yakalanıyor ve şaşırıyorsunuz. İkinci bölümü de çekilse hayır demem.
Bu yazı, Episode’un 51. sayısında yayımlanmıştır.