‘Ya Sonra?’ 10. Bölümüyle GAİN’de
Mirgün Cabas’ın GAİN’de her hafta gündemin önemli konularını tartıştığı Ya Sonra?, son bölümünde Sokak Kedisi TV’den gazeteci Ebru Uzun Oruç’u ağırladı. Perşembe akşamları canlı yayınlanan Ya Sonra?‘da Cabas’a araştırmacı yazar Bekir Ağırdır ve gazeteci Özlem Akarsu Çelik eşlik ediyor. Programda sokaktaki vatandaşın eğilimleri, anketlerle sokakların birbirine ne kadar uyumlu olduğu, seçimin ilk turda bitme olasılığı ve deprem bölgesindeki durum ele alındı.
“Tepki oylarının 10’da 8’i ikinci turda Kemal Bey’e oy vereceğini söylüyor”
Bekir Ağırdır, oyların değişim yönüne ve kararsız oylardaki son duruma yönelik şu yorumda bulundu: “Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın oylarında gevşeme var ama bu çözündüler demek değil. Muharrem Bey’inki azalınca Sinan Oğan’ınki artıyor. Bir tepki oyu o. Ama ‘İkinci tura kaldığında ne olur?’ dediğinde, o insanların 10’da 8’i Kemal Bey’e oy vereceklerini söylüyor. İktidara yakın bir pozisyonları yok.”
“Kendi iradesiyle katılım açısından rekor kırılabilir”
%90-92 seviyesinde bir seçime katılım oranı beklendiğini ifade eden Ağırdır, bugüne kadar yalnızca 1980 darbesinin ardından zorunlu tutulduğu için oy verme oranının bu seviyeye yaklaştığını söyledi. Ağırdır, “Kendi iradesiyle katılım açısından bu kez rekor kırılabilir. Yurt dışı oylarında alışkanlığımız %47-48 oranında oluyordu. Bu kez yurtdışında da %65-70’lere yakın katılım görünüyor,” diye ekledi.
“Sokakta herkes demokrasinin geri gelmesini istiyor”
Sahada yaptığı röportajlardan izlenimlerini aktaran Ebru Uzun Oruç; “İki yıldır sahadayım. Sahanın çok değişken bir mekanizması var. Ben biraz iyimser konuşacağım. Anket firmalarının aksine ben bu seçimin ilk turda bitme olasılığını çok daha yüksek görüyorum. Herkeste değişim, dönüşüm ve demokrasinin geri gelmesi isteğini görüyorsunuz,” diye konuştu.
“Fikrini değiştiren çok AK Parti seçmeni var”
Uzun Oruç, AK Parti’nin oy oranının belli bir seviyenin altına inmemesinin nedeni olarak sosyal yardımlaşma mantığına işaret etti: “Sosyal yardımlaşmadan beslenen bir kitle var. Onlar ne olursa olsun fikrini değiştirmeyecekler. İktidar değişirse benim aldığım yardımlar değişecek diye düşünüyor. Bunu gücünün son damlasına kadar savunma ihtiyacı duyuyor. Bir de başka kitle var ki, bunlar iş sahibi; esnaf veya iş adamı olabilir. Yaptığı iş büyük bir sekteye uğramış bir kesim var. Daha önce AK Parti’ye oy vermiş seçmen bu noktada ayrılıyor. AK Parti’ye daha önce oy vermiş ama fikrini değiştirmiş, ‘Artık vermeyeceğim’ diyen çok seçmen var.”
AK Partili isimden “İnşallah kaybederiz, böylece kendimize çeki düzen veririz” yorumu
Özlem Akarsu Çelik, bu hafta da Ankara kulislerinden duyumlarını aktardı. Çelik, AK Parti içinden bir ismin, “İnşallah kaybederiz, böylece kendimize çeki düzen veririz” dediğini söyledi; “Beni en çok şaşırtan bu oldu. Çok çarpıcı. Siyasetteki bu kirlenme, yozlaşma, çürüme kendi içlerinde de artık ciddi bir rahatsızlık konusu. Liyakatsizlik artık AK Parti’nin en büyük sorunu” yorumunu yaptı.
“Cumhurbaşkanı’nın ithamları kentli muhafazakâr seçmende karşılık buluyor”
Erdoğan’ın son dönemde Millet İttifakı’nı kriminalize etmeye çabaladığını ifade eden Akarsu Çelik şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı bir haftadır herkesi endişelendiren bir söyleme sarıldı. Karadeniz’deki bir mitingde, ‘Molotofları, silahları hazırlıyorlar’ demiş. Bu abesle iştigal. Millet İttifakı’nı itham ediyor. Bunu CHP’li yöneticilere sorduğumda, bu söylemlerin kentli muhafazakâr, milliyetçi, AK Parti’ye oy vermekten vazgeçmiş ve yüzünü Millet İttifakı’na dönmüş, %4-5 gibi orandaki bir seçmeni hedeflediğini ve onlarda karşılık bulduğunu söyledi.”
“İnsanlar geçinemiyor; Kandil, LGBT, petrol gibi şeyler umurlarında değil”
Ebru Uzun Oruç ise, Erdoğan ve AK Parti adaylarının dile getirdiği Kandil ve LGBT gündeminin sokakta karşılığı olmadığını aktardı: “Süreçte son 10 gündür, 15 gündür bir bekleyiş var, bir tedirginlik var. İnsanlar can havliyle seçimi bekliyorlar. Gerçekten geçinemiyorlar. Mutfaklarını döndüremiyor, kirasını ödeyemiyor, barınamıyorlar. Kandil’miş, petrol bulmuşuz, bunlar seçmene asla geçmiyor. Buralarına kadar gelmiş durumda.”
“Kürt seçmeni ‘Erdoğan’la tamam’ dedi”
Yeşil Sol Parti’nin Kılıçdaroğlu’nu çok büyük oranda firesiz destekleyeceğini savunan Bekir Ağırdır, “Kürt seçmeni ‘Erdoğan’la tamam’ dedi. Ama milliyetçi duyguları yüksek kesimin bir kısmında hâlâ Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir tereddütlü hal var. İyi Parti seçmeninin %100’ünün ‘Kılıçdaroğlu’ dediğini görmüyoruz. Bir bekleyiş var. CHP’nin Muharrem İnce’si varsa, İyi Parti’nin de Sinan Oğan’a giden bir kısmı var,” ifadelerini kullandı.
“Millet İttifakı’nın Güneydoğu’da ve Doğu’da sürpriz yapması muhtemel”
Özlem Akarsu Çelik, CHP’nin Doğu bölgesindeki çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Doğu masası çok iyi çalıştı. Aylardır bölgedeler, üyelik kayıtları yaptılar. CHP 21 yıldır Van’dan vekil çıkarmıyormuş. Bu sefer umutlular. Erdoğan’ın kendine güvenerek biraz boş bıraktığı yerler olduğu söyleniyor. Millet İttifakı’nın özellikle Güneydoğu’da ve Doğu’da doğru adaylarla o boşluğu doldurması, sürpriz yapması muhtemel.”
“Elimizde mikrofonla gidince çadır kente almadılar”
Ebru Uzun Oruç, deprem bölgesindeki seçim izlenimlerine yönelik soru üzerine, “İnsanlar o kadar kötü durumdalar ki, kime oy vereceksin diye sormaya utanıyor insan,” dedi. Hatay’da havaların ısınmaya başlamasıyla çadırlarda haşere, yılan gibi sorunların çıkmaya başladığını ve büyük bir sefalet çekildiğini ifade eden Uzun Oruç, “Çadır kentlere gittiğimizde, elimizde mikrofonu görüne bizi içeri almadılar. Ellerinde herhangi bir valilikten yazı vesaire olmamasına rağmen tamamen keyfi bir uygulama ile,” diye konuştu. Bekir Ağırdır, afet bölgesindeki insanların psikolojilerini ölçümlemenin mümkün olmadığını, bunun da büyük bir belirsizlik yarattığını ekledi.