‘Yalı Çapkını’: Evin Her Odasından Başka Şarkı Yükseliyor

Yalı Çapkını, yayına girdiği günden bu yana reyting delisi olan bir dizi. Evet, tam olarak öyle. Yüksek tepelere ilk bölüm itibarıyla yerleşti. Klasik bir konunun, klişe bir hikâyenin ürünü gibi duran ancak akışıyla ve oyuncularıyla bambaşka bir sonuç çıkardığını belirtmeden geçemeyeceğim. Açılış sahnesinin sürpriz bir
kurguya bağlanışı, köyden kız istemeye varan düzende keskin karakterlerin ve yığınla sır barındırmasıyla kendi derdinizi unutacağınız bir iş. Yalıda oturmakla mutlu olunmayacağını bize tane tane anlatan dizimizde, her odanın bir ev-hayat olarak kurgulandığı ve her odanın sırlarla dolu hikâyesinde bana göre her odadan bambaşka bir şarkı yükseliyor.

Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu ana hikâyesinin -ki dizi her karakterini esas hikâyeye çok özene yerleştirmiş- Çetin Tekindor’un sesinden, Emre Altuğ’un baba halinden, Gülçin Santırcıoğlu’nun evin CEO’su konumuna Gözde Kansu’nun ne zaman isyan edeceğinden, hizmetlilerden tutun da daha da yan karakterlere kadar kocaman bir müzikal gibi akıyor. Ancak müzikal olsa şarkılar içimizi paramparça ederdi.
Sır dediğiniz hep birinin yakaladığı gerçekle ne yapacağını bilememesine bağlanır. Afra’nın canlandırdığı karakter Seyran da tam olarak bu sırları yalıya son düşen gelin olarak -girdi diyemem tam olarak yıldırım gibi düştü kendisi- ve bu sır zincirinde ne yapacak merakla bekliyoruz.

Yeni Jön: Mert Ramazan Demir

Gülseren Budayıcıoğlu senaryosu, Burcu Alptekin’in yönetmenliğinde Yalı Çapkını sezonun en çok izlenen işi olarak ekrana giriş yaptı. Ben bu yazıyı yazarken dört bölüm yayınlanmıştı. Neler oluyor kısmını ilerleyen bölümlerde sosyal medya yorumlarıyla da birleştirip bakacağım. Özellikle Mert Ramazan Demir’in jön olarak karşımıza çıkmasını, OGM ekibini de tebrik ederim. Çıplak dizisindeki performansının yanı sıra UFO filmiyle yan yana geldiğimiz Mert’in konuk olduğu “Mevzu Aşk” Episode TV kanalımızdaki programa bakmanızı tavsiye ederim. Tipoloji olarak yüzünün keskin bir hattı var. Buna rağmen oynadığı karakterlerde
yerel öğeden durum duygusuna geçişini çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Yeni jönümüz de hayırlı olsun dedikten sonra gelelim dizinin müziklerine…
İlk duyduğumuz piyano akışı Empires Of Alabaster, arkasından en uzun çalan şarkı formu ise Müzeyyen Senar Kimseye Etmem Şikâyet kucağımıza yerleşiyor. Yaylı geçişleri ve tema müzikleri Güldiyar Tanrıdağlı imzalı. Piyanoyla harikalar yaratan Güldiyar’ın yaptığı her şeye bakmakta fayda var. Çünkü içerik olarak zengin ve modern müzik kurgusuyla daha çok işte karşımıza çıkacağa benziyor.