Unutulmaz Homeland Karakterleri
DİKKAT, BU YAZI SPOILER İÇERMEKTEDİR! Sevilen casusiye dizisi Homeland‘in 8. ve son sezonu nihayet FoxCrime’da yayınlanmaya başladı. Dizinin baş karakteri Carrie Mathison’ın (Claire Danes) herkesin kalbinde ayrı bir yeri var kuşkusuz ama Homeland, dizi meraklılarına Carrie dışında da unutulmaz karakterler sundu. Bu karakterleri Onur Bayrakçeken sizler için derledi.
Homeland‘i izlemeye başlarken aklımda soru işaretleri vardı. Klasik bir Amerikan casusiyesi izleyeceğimden, CIA ajanlarının kahramanlıklarına tanık olacağımdan korkuyordum. Ancak Homeland‘in hiç de böyle bir dizi olmadığını gördüğümde ona ısınmam çok sürmedi. Üstelik dizi şahane bir hikaye, heyecan verici twistler ve en önemlisi derin karakterler vaat ediyordu. En önemlisi diyorum, çünkü iyi bir dizinin olmazsa olmazı iyi işlenmiş karakterlerdir. Bu uzun maceralara onlarla çıkarsınız, onların dönüşümüdür sizi ekrana asıl bağlayan. Homeland, bu anlamda bizlere birçok efsanevi karakter verdi. Ben onlardan en unutulmaz beş tanesini hatırlatmak istedim. Keyifli okumalar!
Saul Berenson
Başına buyruk, caz tutkunu, bipolar CIA ajanı Carrie Mathinson’ın akıl hocası ve en yakın dostlarından olan Saul Berenson (Mandy Patinkin), aslında yöntemsel açıdan Carrie’yle taban tabana zıt. Carrie, bir işi başarmak için tutkuyla mücadele eder ve çoğu zaman yaratıcı çözümler üretirken Saul’un dayanağı ise akılcılığı, sabrı ve tecrübesi. Bu özellikleriyle Carrie’yi de birçok zor durumdan kurtarıyor. Ancak fazla tedbirli davranması ve kurallara bağlılığı bazen de Saul’un başını derde sokuyor, özellikle de CIA içindeki taht kavgalarında… Bu durumda Saul’un imdadına yetişen Carrie’nin cüretkar yaratıcılığı oluyor. Her halükarda Saul Berenson, Carrie’nin ‘zıt yoldaşı’ olarak hikayeyi sürükleyen karakterlerin başında geliyor. Mandy Patinkin’in harika oyunculuğu da Saul’u dizinin çoğu hayranı için en sevilen karakterlerden biri kılıyor.
Dizinin 8. ve son sezonunda Saul’un yolu Afganistan’a düşüyor. Ancak eski dostu ve öğrencisi Carrie’nin yardımına muhtaç kalıyor ve Carrie, uzun zaman sonra Saul’a katılıyor.
Dar Adal
Homeland’in en karizmatik karakteri kim diye sorsanız, hiç düşünmeden Dar Adal (F. Murray Abraham) cevabını veririm. 2. sezonda diziye katılan Dar Adal, CIA’in gizli operasyonlar şefi. Saul’un eski bir dostu ama onun aksine gizemli, çoğu zaman acımasız ve tekinsiz biri. Onu bu kadar çekici ve heyecan verici kılan da, F. Murray Abraham’ın oyunculuğu bir yana, bu kişilik yapısı. Dar Adal, başlarda Carrie ve Saul ile çatışsa da ilerleyen zamanlarda bazen birlikte yol yürüyorlar. Saul’a özellikle İran operasyonlarında yardım ediyor. Ancak Carrie’nin sevgilisi Çavuş Brody’nin İran’da yakalanıp idam edilmesine de Dar Adal sebep oluyor. Aynı zamanda Carrie’nin diğer bir sevgilisi Peter Quinn’in hocası ve şefi olan Adal, tıpkı Carrie gibi her zaman kitaba bağlı kalmayan, yaratıcı ve riskli çözümler üreten bir CIA ajanı olsa da Carrie’nin aksine son derece duygusuz ve soğukkanlı.
Nicholas Brody
Her şey onunla başladı… Önce, uzun yıllar El-Kaide’nin esiri olmuş ama hayatta kalmayı başararak bir askeri operasyon sonucunda ülkesi ABD’ye geri getirilmiş bir savaş kahramanıydı. Ancak sonu, Tahran’ın ortasında asılarak idam edilmek ve bir terörist, bir vatan haini olarak anılmak oldu. Çünkü o aslında esaret altında taraf değiştirmiş, El-Kaide saflarına katılmış ve ABD’ye örgüt tarafından gönderilmişti.
Çavuş Nicholas Brody’nin (Damian Lewis) hikayesi, birçoklarını Homeland‘e bağlayan unsur. Carrie’nin, ABD’ye getirilen ve kahraman gibi karşılanan Çavuş Brody’den kuşkulanmasıyla başlayan macera ikilinin birbirine âşık olmasıyla sürerken, bir askerin esaret altında geçirdiği dönüşüme ve iç hesaplaşmalarına adım adım tanık oluyoruz. Nicholas Brody, belki de dizinin en derinlemesine işlenmiş karakterlerinden biri. Esasında, Homeland‘in Amerikan sistemine eleştirisinin de araçlarından. Kim terörist, kim kahraman sorularını sorduran Nicholas Brody, sadece Homeland‘in değil televizyon tarihinin gördüğü en unutulmaz karakterlerden.
Peter Quinn
Carrie, Çavuş Brody’nin ölümünü atlatabildiyse bunda Peter Quinn’le (Rupert Friend) tanışmasının payı büyük. Aslında tanışmalar hiç de dostane olmamıştı. O zaman Dar Adal’ın ekibinde olan Peter Quinn ile Carrie uzun zaman zıtlaştı. Ancak ilerleyen dönemde dostluk kuran Carrie ve Peter, bir zaman sonra sevgili oldular ve birlikte operasyonlar düzenlediler. Çok ağır badireler de atlatan Peter’ın 6. sezonda kendini Carrie’yi ve başkan Elizabeth Keane’i kurtarmak için feda etmesi onun cesur ve sadık karakterine uygun düşse de hayranlardan tepki almıştı. Tepki öyle büyüktü ki dizinin yapımcısı hayranlara cevaben bir açık mektup yayınlamak durumunda kalmıştı.
Dürüst ve cesur bir ajan olan Peter’ın bir baba figürü gibi gördüğü Dar Adal ile Carrie uğruna yaşadığı ihtilaflar özellikle dizinin üçüncü ve dördüncü sezonlarını heyecanlı kılan unsurlardan.
Abu Nazir
Dizinin başlangıcında hikayeyi ilerleyen, heyecanlı kılan ve tempoyu yükselten karakterlerden biri de Abu Nazir (Navid Negahban). Üst düzey bir El-Kaide yöneticisi olan Abu Nazir, Çavuş Brody’i esir aldıktan sonra onu El-Kaide saflarına geçiren isim. Nazir, Brody’den oğluna İngilizce öğretmesini isteyince oğluyla Brody arasında da sıkı bir bağ gelişiyor. Ne var ki Nazir’in oğlu, ABD’nin Irak’taki bir okula düzenlediği insansız hava aracı saldırısında ölüyor. Bu, hem Brody hem de Abu Nazir için ABD’ye karşı bir intikam eylemine girişmek için en büyük motivasyon unsuru oluyor. Brody’le Nazir arasındaki duygusal gerilimler, Brody’nin gelgitlerini gidermek için Nazir’in Brody’ye oğlunun ölümünü anımsatıp durması, dizinin duygusal ağırlığını artırıyor.
Bir noktada gizlice ABD’ye gelen ve Carrie’yi esir alan Abu Nazir’in yolu Brody’le ayrılıyor. Bir CIA operasyonunda kıstırılan Abu Nazir kendini öldürüyor ancak hafızalarda karizmatik, gizemli, makyevalist bir figür olarak varlığını hâlâ koruyor.