‘Wednesday’ Serisi: Tim Burton’ın Gotik Hayalleri ve Netflix’in Genç Yetişkin Formülleri

Orçun Onat Demiröz
Orçun Onat Demiröz
Lisans öğrenimini 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Akabinde yüksek lisans için Viyana’ya gitti ve 4 yıl kadar Avusturya’da yaşadı. 2015 yılında Türkiye’ye döndü ve...
7 dakikalık okuma

The Addams Family, özellikle 90’larda yapılan filmleriyle zihinlerimize kazındı ve çocukluğumuzu ifade eden nostaljik bir fenomen olmayı başardı. Fakat bu tuhaf ailenin geçmişi daha eskiye dayanıyor. İlk olarak 1938’de The New Yorker’da yayımlanan bir karikatür serisi olarak ortaya çıkan “Addams Family”, yayımlandığı gibi spot ışıklarını üzerine çekti.

1960’larda yapılan TV serisiyle popülaritesini artıran “Addams Family”, kara mizah dozu ve gotik öğeleriyle ana akıma göre fazlasıyla sıradışıydı. Charles Addams’ın bu ürkütücü aileyi yaratmaktaki amacı ise Amerikan aile yapısını eleştirmek ve normal kavramını tersyüz etmekti. Addams; toplumun temelini oluşturan çekirdek aile kavramını ayrıksı bir şekilde ele aldı ve bu örgütlenme biçimini barut fıçısı gibi patlattı. Aslında Addams’ın bu eleştirel yaklaşımında Foucaultcu bir damar da vardı. Neticede Michel Foucault’ya göre normal insan bir kurgudan ibaretti. Normal tanımının sahipleri ise iktidarlar ve sistemlerdi. Doğrusu Charles Addams, yarattığı Addams Family ile 20. yüzyılın toplumsal duyarlılıklarıyla ve temel örgütlenme anlayışlarıyla eğlenceli bir biçimde oynadı. Popüler kültüre sızan Addams Family ise filmleri, müzikalleri, video oyunları ve animasyonlarıyla da gündemdeki yerini korumayı bildi. Tim Burton’ın Addams Family tutkusu ise yıllardır biliniyor. En büyük hayallerinden biri Addams Family dünyasına ait bir proje yapmaktı. Burton’ın tutkusu öyle bir noktadaydı ki filmler yapılırken senaristlerden birisi olmak ve 2019’daki animasyonu da üstlenmek istemişti. Ancak bu istekleri gerçekleşmedi. Netflix’in Wednesday spin-off’u ise Burton’ın hayallerini yıllar sonra gerçeğe dönüştürdü.

wednesday

Tim Burton Sineması: Modern Dünyanın Tek Tipleştirmesine Karşı

Wednesday‘e geçmeden önce Tim Burton sinemasının temellerinden biraz bahsedeyim. Burton sinemasını southern gothic’in, Alman dışavurumculuğunun, büyülü gerçekçiliğin ve post-modern masalcılığın üzerine inşa etmiştir. Özellikle kişinin derinliklerinde yatan ve yaşanmış deneylere şekil veren bir sanat olarak ifade edilen dışavurumculuk, Burton sinemasında çok önemli bir yerde durur. Karakterleri de tıpkı kendisi gibi iç dünyalarıyla uyumlanmaları gereken modern hayat arasında sıkışıp kalmıştır. Bu nedenle de Burton’ın dışlanmış karakterleri normal insanlar tarafından anlaşılamayacak bir varoluşa sahiptir.

Burton sinemasına yakından bakıldığında modern dünyanın sunduğu steril ve tek tip yaşama da bir tepki vardır. Bunu filmlerindeki manipüle edilmiş, grotesk mekânlarda dahi gösterir. Neticede mimarlık ile sinema birbiriyle sıkı ilişkide olan alanlardır. Sinemanın mekânlarda görünen kültürü ve kurguyu aktarma biçimi de duyguları belirler. Burton da bu ilişkiyi çağımızda en iyi kullanan yönetmenlerden biridir. Filmlerindeki mekânlar aracılığıyla zıtlıklarla dolu dünyalar kurar. Dolayısıyla sineması sadece sıradışı karakterleriyle değil mekân kullanımıyla da göze çarpar. Burton’ın hayal dünyası, duygu durumu ve yaşam gustosu filmlerinde kendisini artistik şekilde gösterir. Sinemasında dışavurumculuğun yanı sıra sürrealizm, kübizm ve gotik sanatına dair unsurlar da mutlaka görülür. İşte; ‘Burtonesque’ olarak tanımlanan bu evren, farklı, aykırı ve eleştirel olmasıyla kendisine yer edinmiştir.

Z Kuşağı Odaklı ve Cilalı Bir ‘The Addams Family’ Spin-Off’u

Buradan Wednesday serisine geçecek olursam açıkçası Netflix’in Addams Family’nin küçük kızı Wednesday’e odaklanan ve karakterin orijin hikâyesini anlatan bir seri yapma isteği en başından beri doğru bir karar, özellikle ticari açıdan. Zaten serinin izlenme oranları da kararın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.

Wednesday, Netflix’in yayın yaptığı 200’ü aşkın ülkenin 83’ünde zirvede yer aldı. Hatta ilk haftasında toplamda 341,2 milyon saat izlendi ve Netflix’te en çok izlenen yapım olmayı da başardı. Esasen Wednesday‘in bu izlenme oranıyla Stranger Things‘i bile geride bıraktığını belirtmek lazım. Ayrıca seri, sosyal mecralarda da trend yarattı. Bu durumun serinin ortak yapımcılarından olan ve ilk dört bölümü yöneten Burton’ın yüzünü güldürdüğü de aşikâr. Keza Netflix yöneticilerinin böylesi bir hiti devam ettirmek isteyeceği de ortada. Fakat Burton’ın zengin hayal gücünün ve ayrıksı varoluşunun seride belirgin şekilde hissedildiğini söylemek mümkün değil. Maalesef o ‘Burtonesque’ evren Wednesday‘de kendisini göstermiyor. Bundaki en büyük etken de serinin fazlasıyla Z kuşağı odaklı ve Z kuşağı eğilimlerine endeksli olmasından kaynaklanıyor. Bu açıdan Burton’ın hayal projesinin Netflix’in “genç yetişkin” formüllerine heba edildiğini söylemem gerekiyor. Her ne kadar seride Addams Family ruhunu aktaran karanlık bir mizah anlayışı, iyi yazılmış diyaloglar ve enfes bir Jenna Ortega performansı olsa da Addams Family bu denli parlak ve cilalı bir dünya değil. Bu arada Ortega’nın performansının altını hakikaten çizmek gerekiyor, Ortega seriyi adeta sırtında taşıyor. Zaten Ortega bu rol için özel olarak hazırlandığını da belirtmişti. Hatta çocukluğunda küçük hayvanlara otopsi yapmış tuhaf birisi olduğunu da söylemişti. O yüzden Wednesday karakteri için biçilmiş kaftan olduğunu seri boyunca ışıldayarak gösteriyor.

wednesday

Serideki en büyük sorunlardan biriyse Wednesday için kurulan hikâye arkında yatıyor. Addams Family’i Addams Family yapan özelliklerden biri birbirlerine olan bağlılıklarıdır. Tüm garipliklerine, tüm ürkünçlüklerine rağmen aile bağları çok sıkıdır ve mutludurlar. Charles Addams’ın yarattığı sihir de burada saklıdır. Lakin seri bu zinciri koparıyor ve Addams Family’nin karizmatik karakterlerini bozuyor. Uyumsuz Wednesday’i “ötekilerin” okulu olan Nevermore’a gönderme fikri de Harry Potter ve Hogwarts’ı akıllara getiriyor ama bu noktada Wednesday’den bir dedektif yaratma çabası eğreti durmuyor. Sekiz bölümlük seri kancalarını doğru şekilde atıyor ve bir gizem yaratmayı başarıyor. Buna karşılık vampirlerle, kurt adamlarla, sirenlerle ve gorgonlarla dolu olan Nevermore, marjinallikten uzak, son derece sıradan bir yer olarak tasvir ediliyor. Buradaki yan karakterlerin birçoğu da Addams Family evreni için fazlasıyla klişe, fazlasıyla sıkıcı kalıyor. Bu açıdan dizinin elindeki fantastik öğeleri iyi kullanamadığını da belirtmek gerekiyor. O sebeple seride Wednesday dışında takip etme isteği uyandıran bir karakter de bulunmuyor.

Umarım ikinci sezonda Burton sinemasının alametifarikası olan motifleri, hüzünlü karakterleri, karanlık hisleri ve grotesk mekânları seriye enjekte ederler. Sonuç olarak ilk sezonda hedeflenen genç yetişkinlerin kalbi çalındı ama öteki olmayı gerçekten bilen Tim Burton’dan daha fazlasını beklemek de bizim hakkımız.

Bu içeriği paylaş
Lisans öğrenimini 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Akabinde yüksek lisans için Viyana’ya gitti ve 4 yıl kadar Avusturya’da yaşadı. 2015 yılında Türkiye’ye döndü ve çeşitli kültür/sanat dergilerinde, eklerde, bloglarda yazarlık yaptı. Aynı zamanda birçok ajansta da metin ve içerik yazarı olarak çalıştı. Hayatına yazar, yorumcu ve DJ olarak devam ediyor.

Episode Dergi

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Son Bölümlerimiz...

Podcast

Kritik Eşik – 58: Yabani

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Yabani dizisini konuşuyor.

LISTEN
58. Bölüm
Süre: 7:13

Kritik Eşik – 57: Kirli Sepeti

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Kirli Sepeti'ni konuşuyor.

LISTEN
57. Bölüm
Süre: 11:21

Kritik Eşik – 56: Dilek Taşı

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Dilek Taşı dizisini konuşuyor.

LISTEN
56. Bölüm
Süre: 15:36

Kritik Eşik – 55: Bambaşka Biri

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Bambaşka Biri dizisini konuşuyor.

LISTEN
55. Bölüm
Süre: 19:07

Kritik Eşik – 54: Aile ve Adım Farah Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Aile ve Adım Farah'ı konuşuyor.

LISTEN
54. Bölüm
Süre: 18:18

Kritik Eşik – 53: Ömer ve Yargı Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Ömer ve Yargı dizilerinin yeni sezonları.

LISTEN
53. Bölüm
Süre: 19:30

Son Bölümlerimiz...

Video

Episode TV’nin Sevilen Programı ‘Oben Budak’la Falan Filan’ Yeni Bölümüyle Yayında

Episode TV’nin sevilen programlarından Oben Budak'la Falan Filan heyecan verici yeni bölümüyle…

‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’nin Yeni Bölümünde Mutluluk Konuşuldu

Episode TV'nin sevilen programlarından Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi'nin 4. bölümü, 8…

Episode TV’nin ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Programının 3. Bölümü Yayınlandı

Bugün yayınlanan Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi 3. bölümünde "Nikahta Keramet Var…

Episode TV’den ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Kendine Has Üslubuyla Devam Ediyor

Episode Dergi YouTube kanalı Episode TV’nin yeni içeriklerinden Deniz Tezuysal ile Kesin…

Mehmet Kurtuluş Episode’a Konuştu

Kurz und schmerzlos (1998), Im Juli (2000), Gegen die Wand (2004) gibi…

Popüler İçerikler

Nicolas Cage Başrolde: ‘Spider-Noir’ Serisinin Yayın Tarihi Belli Oldu 

Ünlü oyuncu Nicolas Cage, Spider Noir serisiyle TV'ye dönmeye hazırlanıyor. Spider-Man: Into…

Editör
Tarafından Editör

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Çok Okunanlar

‘The X Files’ Efsanesi Dönmeye Hazırlanıyor: Ryan Coogler Açıklamalarda Bulundu

Chris Carter tarafından yaratılan The X Files, 1990'lı yıllara damga vurmuş bir…

Editör
Tarafından Editör
Dizi dünyasının tek adresi: Episode Gelişmeleri takip etmek için yeni sayıyı okumayı unutmayın!