Röportaj: Taylan Biraderler
Aralık ayında ilk sayısını çıkaran Türkiye’nin yeni dizi kültürü dergisi Episode Dergi’ye konuk olan yönetmen kardeşler Yağmur Taylan ve Durul Taylan, Koray Sarıdoğan’ın sorularını yanıtladı. Şu sıralar Vatanım Sensin dizisini yöneten Taylan Biraderler, gündeme ve sektöre dair önemli açıklamalarda bulundu.
“Dizi Sektöründeki Krizin Sebebi Yapımcılar ve Kanallardır”
Türkiye’deki dizi sektörünün dünü, bugünü ve yarınını değerlendiren yönetmen kardeşlerden Yağmur Taylan; “Geçtiğimiz yıllarda gerçekten Türk dizi endüstrisi bir aşama kaydetti. Bugün Türk dizi sektöründeki krizin tek sebebi, yapımcıların kendileridir. Daha çok para kazanıp parayı cebe atmayı ve seyirciye hak ettiğinden daha azını vermeyi hedeflediler ve Türk dizi sektörünü krize soktular. Ünlü insanlar koyarak, süreleri uzun tutarak bir sektörü, bir işi iyi hale getiremezsiniz,” ifadelerini kullandı.
“İçerde ve Vatanım Sensin, Tek Tipçiliği Yıkabilir”
Dizilerdeki tek tipçiliğe de değinen Yağmur Taylan; “Bu sene iki tane iş sayesinde bu krizin geriye döndürülebileceği konusunda umutlandık. Bir tanesi İçerde dizisidir, diğeri de bizim dizidir. Bu iki dizi sayesinde Türk televizyonlarındaki tek tipçiliğin, sadece şunları şunları yaparsanız reyting alırsınız mantığının çürüdüğünü, olmadığını gördük çok şükür. Bunu da kanıtladık.”
“Atatürk’e Nasıl Hitap Edeceğimiz Bile İdeoloji Konusu Oldu”
“Cumhuriyet’i anlatan bir dizide Mustafa Kemal’in olumlu bir karakter olması çok normal. Ama bizde, onu oraya koyduğun anda hemen toplumdaki bölünmüşlükle “Vay bunlar Kemalist” deniliyor” diyen Durul Taylan şöyle devam ediyor: “Atatürk’e nasıl hitap edeceğimiz bile ideolojik bir konu haline geliyor. Atatürk mü diyeceğiz, birilerinin ifadesi gibi Gazi mi diyeceğiz, sana ne ya, ben istediğimi derim! Ben Atatürk diyorum, sen Mustafa Kemal de. Adamın adı Atatürk! Cumhuriyet’i kuranın Mustafa Kemal Atatürk olduğu bir gerçek, ne yaparlarsa yapsınlar bunu değiştiremeyecekler. Kusura bakmasınlar.”
“Anahtar Noktamız Hafıza”
Yağmur Taylan, tarih ve tarihi dizilerle ilgili olarak; “Bizim için anahtar nokta hafıza. İnsan türünün çok önemli problemlerinden bir tanesi bu. Tüm dünyada böyle,” derken Durul Taylan; “Unuttular dediğimiz şey o. Bu ülke böyle kuruldu sonuçta, bir kere bunu hatırlatmak istedik. Sadece Mustafa Kemal üzerinden anlatmak gibi bir derdimiz yok. Gelecek bölümlerde kongreler, bunların İzmir’deki yansımaları ve giderek direnişin Ankara’ya ve Türkiye’ye yayılması, bunları anlatacağız.”
“Sansür Söz Konusu Olabilir”
Taylan Biraderler, Vatanım Sensin’in sansüre maruz kalma ihtimaline “Olabilir, olmaz mı? Türkiye’de yaşıyoruz,” diyor ve ekliyorlar: “OHAL’de yaşıyoruz, Kanun Hükmünde Kararname’lerle yönetiliyoruz şu an. Yani, Boğaziçi Ünviersitesi’nde seçime aday olmayan rektör seçiliyor. Tabii ki bir hareketle bu dizi kaldırılabilir.”
“Sektöre Kreatifler Yön Vermeli”
Dizi sürelerinin uzunluğu ve işlerin kalitesine dair Amerika örneğini veren Durul Taylan; “Sektöre kreatifler yön vermeli, tüm dünyada böyledir,” diyerek çözüm sunuyor: “Çok iyi, sözü dinlenir, tecrübeli bir yönetmenle, üç dört tane büyük yıldız ve senarist bir araya gelirse bu iş yapılır. Böyle 1-2 tane denendi, olmadı. Çünkü bu, ortak verilen bir ödündür. Öyle bir dizi yapacaksın ki 1 saatlik, mesela Kenan İmirzalıoğlu’yla Halit Ergenç başrolü oynayacak. Bunu hiçbir kanal reddedemez, başka türlü yapılamaz. Beğendikleri bir senaristle, yönetmenle bir araya getireceksin, bir paket halinde diyeceksin ki ‘Arkadaş budur, tek şart var: bir saat olacak.’”
Bu arşivlik röportajın tamamına ve yerli-yabancı dizilere dair 100+ sayfalık dopdolu içeriğe, dizi kültürü dergisi Episode’da ulaşabilirsiniz. Episode Dergi, ilk sayısıyla dergi satan gazete bayileri, kitap mağazaları, süpermarketler ve online satış sitelerinde.
Bu röportaj, Episode’un ilk sayısında yayımlanmıştır.