Jesse gruptaki en sakin, ayakları en yere basan kişi. Sessiz bir koruyucu. Bir yandan liderlik ruhu da var sanki, senin için bu karaktere istikrarlı bir şekilde bürünmek kolay mıydı?
Young Mazino: Liderlik hakkında çok fazla şey bilmiyorum ama iki kız kardeşle büyüdüm ve babam her zaman işe gitmeden önce eğilip benimle konuşurdu. Derdi ki, “Young, ben gidince sen evin erkeğisin ve kız kardeşlerini ve anneni koru.” Bunu hayatım boyunca yanımda taşımaya çalışıyorum. Daha önce sahilde cankurtaranlık yaptım ve gerçekten bazı kurtarma tekniklerini uygulayarak insanları boğulmaktan kurtardım. Ve bence bu, hepimizin sahip olduğu, savaş ya da kaç mekanizmasını kontrol edebilmekten kaynaklanıyor. Kontrol ve ne zaman gidip ne zaman döneceğimizi bilmek. Sonuç olarak oynadığım karakterde benden izler vardı.
Gerçek hayatında da bir nevi Jesse’sin o zaman, harika! Jesse’in Ellie ve Dina ile dinamiği aslında çok ince bir çizgide işliyor. Bir aktör olarak bu duygusal dengeyi sağlamak nasıldı?
Young Mazino: Evet, bence bunun çoğu yazım tekniği ve karakter ilişkisi hakkında bilgi edinmek için senaryoya güvenmekle ilgili. Ama bence bunun çoğu diğer karakterlere de dayanıyor. Beş yıllık farktaki en büyük değişikliklerden biri Ellie’nin nasıl evrimleştiği. Ramsey, “2. sezonda ağırlığını biraz daha fazla hissetmek istedim,” dedi. Bence biraz daha sert, biraz daha Joel’e benziyor… Ama hâlâ aynı kişi, hâlâ aynı mizah anlayışına sahipmiş gibi. Bence bunun çoğu diğer karakterlere de dayanıyor. Ve kimya da öyle, biliyorsunuz, Isabella diğer röportajlarda bundan bahsediyor, ama birçok durumda kimya gerçekten inşa edilemez. Sadece ya vardır ya da yoktur. Hepimizin doğal bir kimyası var. Jesse de hikâyede büyük bir fedâkarlık yaptı. Ah, ne kadar trajik ve kahramanca bir andı! Bence tüm bunların gerçekleşme şekli, bu kıyamet sonrası dünyanın doğasına dair çok gerçekçi bir bakış açısıydı. Hayatınızdaki en büyük karakter gelişimine sahip olabilirsiniz ve bunlar saniyeler içinde sizden alınabilir. Ne kadar asil veya kahraman olursan ol, bazen en kötü insan olabilirsin ve en uzun yaşayan sen olabilirsin.
The Last of Us sadece bir zombi dizisi değil, insanlık, travmalar ve yeniden bağlanma hakkında bir hikâye. İkinci sezonun duygusal çekirdeğinin ne olduğunu düşünüyorsun?
Young Mazino: Bence aşk ve onun tüm yönleri. Geriye kalan aşkı kurtarmak veya onu sizden alan kişiyi yok etmek için yaptığınız seçimler. Tüm bu seçimler sadece benim karakterimde ve sadece Jackson kasabasında değil, aynı zamanda hikâyeyi bu kadar ilginç kılan diğer gruplar da var. Bence asıl mesele aşk mı yoksa aşkın olmayışı mı? Bunun üzerine düşünmek gerekir.

Oyunları oynadın mı? Oynadıysan, tamam, işte bu, artık bu benim karakterim diye düşündüğün belirli bir an oldu mu?
Young Mazino: Evet, oynadım. Oyundaki karakterimin sonu ve sonuna nasıl ulaştığını anladığım o anda bir bağ hissettim çünkü hepimizin tükenecek bir saati olduğunun oldukça farkındayım. Ve bu benim ona olan bağım. Boşluk hepimizi bekleyen şey.
Isabela Merced röportajını okumak için buraya tıklayın.
Gabriel Luna röportajını okumak için buraya tıklayın.