90’larda Mahinur Ergun dizilerinin içimize işleyen piyano melodilerinden 2010’larda Toygar Işıklı imzalı Ezel’in “nefessiz bırakan” temasına, her kuşak bir diziyle büyüdü. Peki, Türk dizilerinde 2024–2025 sezonu bize ne söylüyor?
Bugünün Türk dizileri artık sadece sahneleriyle değil, soundtrackleriyle de viral oluyor. Bir sahnede Melike Şahin’den “Tutuşmuş Beraber” çalıyor, üç gün sonra Spotify’da trendlerde görüyorsunuz. Ya da herkesin “Kadınlar yaşlandıkça güzelleşiyor” repliğiyle paylaştığı Karsu şarkısı “Sonunda” bir anda TikTok’un fon müziğine dönüşüyor. Bu bir tesadüf değil; bu, duygunun dijitalleşmiş hali.
Hafızalarınızı Tazeleyelim
Bir jenerasyon için Süper Baba’nın fonda çalan o gitar melodisi, evin salonuna yayılan huzurun sesi. Diğer jenerasyon için Aliye dizisinin piyano tınıları, özlemin, yarım kalan cümlelerin ve İstanbul’un o sessiz akşamlarının notasına dönüşmüş hali. 90’lar ve 2000’lerin dizi müzikleri hâlâ müzik listelerinde “nostalji” etiketiyle dönmeye devam ediyor. Çünkü müzikler, sahnelerin ötesinde bir karakter gibiydi. Zerda, Sıla, Asmalı Konak, Binbir Gece… Bu Türk dizilerinin sadece hikâyesi değil, müzikleri de olay oldu. Küçük Sırlar dizisinde kullanılan Atiye ve Teoman düeti “Kal”, Kavak Yelleri’nde yer alan Pinhani’nin “Hele Bi Gel” şarkısı gibi…
Ama artık hikâye başka yazılıyor. Dizi müzikleri sahneye eşlik etmiyor; sahneyi taşıyor. 2010 sonrası dönemde soundtrack anlayışı başkalaştı: Şarkılar diziler için yazılmıyor, diziler o şarkıyı popülerleştirmek için kurgulanıyor gibi…
Her dizi bir hikâye anlatır ama bazı hikâyeler sessizliğin içinde yankılanıyor. O isimlerden de kısaca bahsetmek lazım. Örneğin Toygar Işıklı. Duyguyu doğrudan kalbe saplayan bir keman sesi varsa arkasında büyük ihtimalle Toygar Işıklı vardır. Ezel, Yaprak Dökümü, Çarpışma, Aşk-ı Memnu… Ya da Kurtlar Vadisi ile zirveye çıkan ünlü isim Gökhan Kırdar. Uzak Şehir’in tema müziklerine imza atan Atakan Ilgazdağ ile Aytekin Ataş ve Cem Öget bu kadroda haklı yerlerini sağlamlaştıran isimler. Değerli besteciler sadece notalara değil, popüler dizi dünyasında zihnnimize de imza attılar.
Alternatif Pop’un Senaryo Yazdığı Sezon
2024-25 yılına döndüğümüzde ise gözleriniz HotHits listeleriyle sahnelerin birleşmelerine sahne oldu. Çünkü artık dizi sadece dizi değil. Sosyal medya ve fan grupları izlenmenin, reytingin yeni yüzü. Müzik de yönünü kadrolu konuk oyunculuğunu başrole doğru kaydırmaya başladı. Dolayısıyla dizi sync yapan editörlerin kıymeti daha da anlaşılır hale geldi. Onlar da popüler şarkılardansa yönlerini ağırlıklı olarak alternatif müziklere kırdı. Çukur ile hayatımıza giren rap furyası eskisi kadar ulusal kanallarda karşımızda olmasa da dijital platformlarda kendisine yer buldu. Yılın en ilginç seçimleri ise en çok dinlenen ya da TikTok’ta hit olan şarkılar değil, pazarlama çalışmasını dizilerle yapan isimlerden oldu. En unutamadığım ise Kızılcık Şerbeti’nde Nursema ve Firaz’ın araba yolculuğuna eklenen ve aynı gün yayınlanan Bengü- Mustafa Ceceli şarkısı “Kervan” oldu. Yer gök aşkla birlikte şarkıya kilitlendi. Ertesi günse şarkı tüm platformlarda zirvedeydi.
Dijitalde Gaye Su Akyol, Melike Şahin, Evdeki Saat, Hedonutopia, Mavi Gri gibi isim ve grupların yükselişini gördük. Dedüblüman, Cem Adrian ve Sena Şener’in yanı sıra yeni isimleri de gördük. Mesela Bayhan. Gassal dizisinin ikinci sezonunda her bölüm sonunda gördüğümüz Bayhan’ın “Efendim İşitmedim” cover’ı en çok dinlenilen şarkılardan biri oldu. Cem Yıldız’ın “Dar-ı Dünya”sı, Maya Perest’in “Yok Bana Bu Cihanda”sı, Hedonutipoa’nın “Harika”sı, Can Ozan’ın “Acıtır Gibi Severek” şarkısı örneklenebilir. Nova Norda’nın dijitaldeki dizilerdeki görünürlüğü ise tartışılmaz.
Tabii yılın en çok konuşulan şarkılarından bir diğeri Mansur Ark’ın “Silinmez”i oldu ki daha sık sahne almaya başlamasında bu şarkının İlk ve Son dizisinin ikinci sezonunda yer alması büyük bir itici güç oldu. Hatta o kadar etkisine kapıldım ki galiba benim de en çok dinlenenlerimde. Yılın en ilginç ortak çalışması ise Afra ve Demet Özdemir düeti. Eşref Rüya dizisinde yer alan “Şimdi Böyle Biriymiş”. Karakterimiz şarkıcı olduğu için bu çalışma da sırıtmak şöyle dursun, sahneye cuk oturuyor.
Neden Alternatif?
Aslına bakarsanız bu seçim; Y kuşağı aktivitesi olan haftalık dizi izlemeyi Z kuşağına sevdirmenin ta kendisi. Alternatif şarkılara yönelim izleyiciye sadece “duyguyu” değil, bir aidiyet hissini de veriyor. Hikâye anlatıcılığını üstlenen alternatif müzik alanındaki tüm sanatçılar bir karakterin iç dünyasını aktaran, dizinin atmosferine yön veren yeni kuşak anlatıcılar haline geldi ve bunu da o kadar iyi yapıyorlar ki dizi ve müzik uyumlandığı anda zirveyi kovalamaya başlıyorlar.
Ve Keşfedilmeye Değer Olanlar
Her sezonun görünmeyen yıldızları vardır. Henüz bir sahnede yankılanmamış ama doğru hikâyeyi bulduğunda seyircinin kalbine saplanacak şarkılar. 2024–2025 sezonunda hâlâ dizilerde duymadığımız ama duymayı çok istediğimiz bazı sesler var. Mesela İkilem’in “Bana Sorma” dışında birçok şarkısı var. Melodik akışı ve sözlerindeki kırılganlıkla bir aşkın başlangıcına da sonunun çaresizliğine de fon olabilir. Selin’in “Tek Kişilik Masa”sı, kırılmış hayallerin soğuk ışığında geçen bir akşam yemeğine cuk oturur. DOU’nun “Ciğerime”si, susturulmuş bir isyanı bir bakışla anlatır. Özgün’ün “Bu Şehir Senden İbaret”i bir karakterin iç sesine dönüşebilir. Özellikle de terk edilen ama hâlâ bekleyen birinin. Sakiler’in Kenan Doğulu coverları, klasikle yeni arasında bir köprü kuruyor. Modern bir geçmiş duygusu yaratmak için biçilmiş kaftan. Berkay Altunyay’ın Derdo EP’si, şehre sıkışmış genç karakterlerin hikâyesine loş bir ışık yakabilir. Kahraman Deniz’in “Beyhude Bir Gam”ı, tüm karamsarlığıyla bir veda sahnesinde yankılanmalı. Dilhan Şeşen’in “Gör Şu Halimi” şarkısı, sessizce ağlayan bir sahnenin duygusal yükünü tek başına taşır. Ve Paptırcem. “Büyüklere Masallar” albümündeki her şarkı, bir karakterin iç dünyasında yankılanmak için sırada bekliyor.
Bu şarkılar hâlâ bazı dizilerin başrolünü bekliyor. Ama o gün geldiğinde, sahne ve ses birleştiğinde sadece ekran değil, izleyen herkesin kalbi titreyebilir. Ve işte o an, dizi müziği yine büyüsünü yapmış olur. Çünkü bazen bir dizi repliğinden çok, bir şarkı daha uzun kalır akılda.
Sinem Vural’ın kaleme aldığı bu yazı, Episode Dergi’nin 60. sayısında yayımlanmıştır.
