Röportaj: Melisa Berberoğlu

 Röportaj: Melisa Berberoğlu

Şu sıralar Kanal D’de yayınlanan Üç Kız Kardeş dizisinin Derya’sı olarak karşımıza çıkan yetenekli oyuncu Melisa Berberoğlu’yla keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Melisa Berberoğlu’nu Kırmızı Oda‘daki performansıyla da hatırlarsınız. Genç oyuncuyla kariyerini, projelerini ve boş zaman kaçamağı olarak izlediği dizileri konuştuk. İyi okumalar…

İlk çekiminizi hatırlıyor musunuz? Öncesinde nasıl duygular içindeydiniz, nasıl geçmişti? 

Melisa Berberoğlu: Tabii ki hatırlıyorum, hiçbir zaman unutamayacağım bir tecrübe benim için. İlk çekimim Kırmızı Oda‘ydı ve inanılmaz heyecanlanmıştım, gece heyecandan uyuyamamıştım. Kalbim küt küt atıyordu, sabah sete gittiğimde inanılmaz güzel bir ortamla ve sıcak bir enerjiyle karşılaşmıştım bu da beni çok rahatlatmıştı. 


Nispeten yeni bir oyuncu olduğunuz için soruyorum, sektör beklediğiniz gibi çıktı mı? Olan bitenin ne kadarından haberdardınız? 

Melisa Berberoğlu: Şu an Ayvalık’ta inanılmaz güzel bir ekiple çalışıyorum bu yüzden de kendimi çok şanslı hissediyorum. Olan bitenin Ayvalık kısmından haberdarım ve Ayvalık’ta her şey çok keyifli geçiyor. Bütün ekip olarak işimize sahip çıkıyoruz ve büyük bir mutlulukla işimizi yapıyoruz.


Çekim aralarında motivasyonunuzu kaybetmemek için ne yapıyorsunuz? İşinizin büyük bölümü de beklemek. 

Melisa Berberoğlu: Motivasyonumu kaybetmemek için bazen ana mekan olan Sadık evin bahçesine çıkıp deniz kenarında evin iskelesinde 2 dk durup manzarayı izlemek nefes almak bile yeterli oluyor. Ayvalık görsel bir şölen adeta. Beklerken kitap okuyorum. Ekip arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Zaman güzel bir şekilde geçiyor açıkçası.

Melisa Berberoğlu

Kırmızı Oda çekimleri zor olmalı, diziye ne zaman rastlasam acı dolu çığlıklar, gözyaşları ve krize giren insan portreleri vardı. Bu tip senaryolarda insanın içine bir kasvet oturuyor mu?

Melisa Berberoğlu: Kasvetten ziyade bu hikayelerin duyulmaya anlatılmaya ihtiyacı var ve ben de bu hikayelerin anlatılmasına bir anlatıcı, oyuncu olarak aracı olabildiysem ne mutlu bana. 


Oyunculuğun katlanılır ve katlanılmaz yanları nelerdir sizce?

Melisa Berberoğlu: Oyunculuk eğer tutkuyla yapıyorsanız bence inanılmaz keyifli bir meslek. Benim hayattaki tutkum oyunculuk, tabiki her meslek gibi zorlukları var ama sürekli yeni bir şeyler öğrenmek keşfetmek belki hiç yaşayamacağın hayatların sana oyunculuk sayesinde yaşama şansı verilmesi bence severek katlanır bir durum. 🙂 


Abur cubur yiyerek dizi izlediğiniz oluyor mu? Neleri takip ediyorsunuz ve favori atıştırmalığınız ne?

Melisa Berberoğlu: Çok abur cubur yemem ama arada kaçamaklar yapıyorum. 🙂 Favori iki dizim Handmaidstale ve Succession. Favori atıştırmalığım portakallı çikolata.


Üç Kız Kardeş’teki rolünüzden biraz bahsedelim mi? Ne kadarı size uyuyor. Set halleri nasıl peki? 

Melisa Berberoğlu: Üç Kız Kardeş‘te en küçük kardeşi canlandırıyorum, Derya’yı. Evin en asi, hırçın, cesur kızı. Herkese haddini bildiren, yeri gelince lafını sakınmayan, insanların haklarına sahip çıkan bir karakter. Derya kadar keşke ben de cesur olsaydım. Ben had bildirmek konusunda Derya kadar iyi değilim daha çok içime atarım. Derya duygusallığını asi görünüşüyle kapamaya çalışıyor aslında çok duygusal bir karakter ama bunu bir şekilde saklıyor. Ben de çok duygusalım ama saklayamıyorum. 🙂

Melisa Berberoğlu

Avrupa Yakası’ndan Şahika rolünü oynamak istermişsiniz, komedi yapmak ister miydiniz? 

Melisa Berberoğlu: Komedi yapmak çok çok isterim, daha önce BluTV’de Acans dizisi ile bir tecrübem oldu. Gerçekten çok keyifliydi.


Repo günleriniz nasıl geçiyor? Dinlenmenin haricinde. 

Melisa Berberoğlu: Repo günlerimde yoğun bir şekilde tezimi yazmaya ve tezim hakkında okumalar yapmaya çalışıyorum. Kadir Has Üniversitesi’nde ileri oyunculuk üzerine yüksek lisans yapmaktayım.


Genç bir oyuncu olarak bu işi profesyonel olarak   yapmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?

Melisa Berberoğlu: Bu işi yapmak isteyen gençlere tavsiyem, ilk başta profesyonel bir şekilde eğitim almaları, sanatın her yönüyle ilgilenmeleri. Bol bol kitap okumaları, oyun izlemeleri, sergiye gitmeleri, filmler izlemeleri. Sanatın her yönüyle ilgilenmeye başlamaları olurdu.

Editör

Aralık 2016'da yayın hayatına başladı. Spinoff'u, prequel'i, sequel'i, remake'i, eşi benzeri muadili olmayan, Türkiye'nin tek DİZİ KÜLTÜRÜ dergisi ve web platformu...

Related post