MUBI Filmleri: Mayıs 2024

Dünyanın önde gelen dijital platformlarından MUBI, sevilen filmleri kullanıcılarıyla buluşturmaya devam ediyor. Mayıs 2024’te MUBI filmleri arasına Türkiye’den ve dünyadan önemli yapımlar ekleniyor. İşte, bu ay içerisinde MUBI filmleri arasında katılacak yapımlar…

Mayıs 2024’te MUBI Filmleri Arasına Katılacak Yapımlar

Mayıs 2024’te MUBI filmleri arasına eklenecek yapımlar arasında ödüllü filmlerin yanı sıra Asghar Farhadi’nin Bir Ayrılık filmi gibi klasik filmler de bulunuyor.

KÖTÜLÜK DİYE BİR ŞEY YOK / AKU WA SONZAI SHINAI

(Ryûsuke Hamaguchi, 2023)

DRIVE MY CAR filmiyle En İyi Uluslararası Film dalında Oscar kazanan Ryûsuke Hamaguchi’nin Venedik’ten Jüri Büyük Ödülü’yle dönen yeni filmi. Ataları kuşaklar boyu doğanın düzeniyle uyum ve sükûnet içinde yaşamlarını sürdürmüş olan Takumi, evlerine yakın bir arazide hem kasabanın su kaynaklarını etkileyecek hem de bölgenin ekolojik dengesini bozacak bir tesisin kurulacağını öğrenir. 

KAVUR

(Fırat Özeler, 2023)

Dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivali’nde gerçekleştiren ve 2023’te SİYAD tarafından En İyi Belgesel seçilen, Fırat Özeler imzalı KAVUR, Ömer Kavur’un dünyasında çıkılan düşsel bir yolculuk. Cem Yılmaz, Funda Eryiğit ve Tilbe Saran’ın anlatıcı sesleriyle ilerleyen bu özgün anlatıda, bir genç kadın, yönetmen Ömer Kavur’un filmlerindekine benzer bir yolculuğa çıkarsa tüm sıkıntılarının çözüleceğine inanır ve kadın ile Kavur arasında hayali bir diyalog başlar. 

BÖĞÜRTLEN BÖĞÜRTLEN / BLACKBIRD BLACKBIRD BLACKBERRY

(Elene Naveriani, 2023)

Gürcü yönetmen Elene Naveriani imzalı film, Gürcistan’ın küçük bir köyünde yaşayan Etero’nun hikâyesini konu ediniyor. 48 yaşındaki bu özgür ruhlu kadın, hiçbir zaman evlenmez, kendi bildiği yoldan gider. Ölüme bir hayli yaklaştığı bir olayın ardından Etero, hem varoluşsal bir dönüşüm hem de cinsel bir uyanış yaşayacaktır. Saraybosna Film Festivali’nde En İyi Film seçilen BÖĞÜRTLEN BÖĞÜRTLEN, yalnızlık, ölüme yaklaşmak, arzuların peşinden gitmek gibi temaları ince bir mizahla ele alıyor.  

SİBEL

(Guillaume Giovanetti ve Çağla Zencirci, 2018)

SİBEL, dünya prömiyerini Locarno Film Festivali’nde yaptı ve Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandı. Damla Sönmez, Erkan Kolçak Köstendil, Elit İşcan ve Meral Çetinkaya gibi isimlerin rol aldığı film, çocukluğunda geçirdiği hastalık sebebiyle konuşamayan, çevresiyle ıslık diliyle anlaşan Sibel’in bir gün ormanda saklanan Ali adında bir yabancıyla karşılaşmasıyla değişen hayatını merkeze alıyor.

BİR AYRILIK / JODAEİYE NADER AZ SİMİN

(Asghar Farhadi, 2011)

İran sinemasının son dönemdeki simgelerinden birine dönüşen BİR AYRILIK, hem Altın Ayı’yı kazandı hem de Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar’a layık görüldü. Asghar Farhadi, karakterlerinin çelişkilerini ve zaaflarını kusursuzca tahlil ederken, ahlaki açmazları ortaya koyarak modern bir trajedi yaratıyor. Farhadi’nin günümüz İran toplumunu anlatırken sınıfsal çatışmaları, geleneksel aile ve toplumsal cinsiyet rollerini bir arada hikâyenin içine yediren tarzı, yaşamın kendisi kadar karmaşık, içinden çıkılmaz bir örgüye sahip. 

İYİ İŞ / BEAU TRAVAIL

(Claire Denis, 1999)

Fransız sinemasının kalıplara sığmayan yönetmeni Claire Denis imzalı filmin oyuncu kadrosunda Fransız sinemasının dikkat çekici isimlerinden Denis Lavant ve Michel Subor yer alıyor. Eski bir Fransız yabancı lejyon subayı olan Galoup, bir yandan genç askerleri sert bir eğitimden geçirirken diğer yandan komutanına karşı sevgi ve hayranlık duyguları besler. Birliğe yeni gelen başka bir askerin komutanın ilgisini çekmesi Galoup’da kıskançlık, kin ve nefret duyguları uyandırır. 

VAHŞİ GEZEGEN / LA PLANÈTE SAUVAGE

(René Laloux, 1973)

Animasyon dünyasının Disney’den ve animelerinden ibaret olmadığını kanıtlayan VAHŞİ GEZEGEN, 1973’te Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanmasıyla Avrupa animasyon sinemasının yüz aklarından biri haline geldi. Fransız animasyon ustası René Laloux’nun yarattığı fantastik dünya, klasik animasyon tekniğiyle üretilmiş harika desenleriyle büyüleyici bir görselliğe ve insanlığın yolculuğu üzerine bol katmanlı bir anlatıya sahip. 

SENİ SEVİYORUM… BEN SEVMİYORUM / JE T’AIME MOI NON PLUS 

(Serge Gainsbourg, 1976)

Fransız müziğinin efsanevi ismi Serge Gainsbourg’un ilk yönetmenlik denemesi olan SENİ SEVİYORUM… BEN SEVMİYORUM, Gainsbourg’dan müzik kariyeri kadar kışkırtıcı ve beklenmedik bir film. 1976 yapımı filmde Jane Birkin başrolde karşımıza çıkarken, Gainsbourg sinemasal anlatı açısından bilinen pek çok kalıbı zorluyor ve eşi benzeri olmayan bir film ortaya çıkarıyor.