Leyla Tanlar ile ‘Siyah Kalp’i Konuştuk
Sezonun iddialı dizilerinden Siyah Kalp‘i Episode 58. sayının kapağına taşıdık. Leyla Tanlar ile diziyi ve canlandırdığı Sevilay karakterini konuştuk. Bu röportajı şimdi sitemizde de yayımlıyoruz. Keyifli okumalar…
Siyah Kalp dosyamızdaki diğer röportajlara erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Leyla Tanlar: Kendi istekleriyle annesine duyduğu bağ arasında sıkışmış bir kadının kendi hayatının kontrolünü eline alma yolculuğu bu hikâye benim için.
Siyah Kalp’i ilk okuduğunuzda size neler hissettirdi, projenin sizi en etkileyen yönleri neler olmuştu?
Öncellikle Yıldız Tunç senaryosu olması ve senariste bu denli güven duyabileceğim bir iş olması benim için çok önemliydi. Seneler sonra tekrar onun kaleminin bir parçası olma fikri beni çok heyecanlandırdı. Okuduğumda ise hikâyenin beni en etkileyen tarafı, Sevilay’ın güçlü bir karakter gelişimi potansiyeli taşıması oldu. Kendi istekleriyle annesine duyduğu bağ arasında sıkışmış bir kadının kendi hayatının kontrolünü eline alma yolculuğu bu hikâye benim için.
Sevilay zorluklar içinde büyümüş, çok iyi niyetli, zarif ama hakkını da pek arayamayan bir genç kadın. Siz nasıl anlatırsınız Sevilay’ı?
Zor bir geçmişe sahip olmasına rağmen bu denli zarif ve asil kalmayı başarmış Sevilay. Fakat geçmişi onu, annesini mutlu etmek için yaşamaya itmiş. Annesinin mutluluğunu kendi isteklerinin ve fikirlerinin ötesine koymuş her zaman, ta ki kırılacağı noktaya kadar… Beni mesleki bir yerden kaşıyan, Sevilay’ın asıl gücün onda olduğunu fark edip hayatının dizginlerini eline alma yolculuğu oldu.
Sevilay, annesinin ısrarı nedeniyle âşık olmamasına ve istememesine rağmen Cihan’la evlenmeyi kabul ediyor yani kendi hayatını ve isteklerini geri plana atıyor. Bu tip hikâyelerde genelde 3. kişiler negatif yazılır ama Cihan da Melek de Sevilay da Nuh da derinliği olmadan yazılan “kötü” karakterlerden değiller. Hepsi aslında mevcut durumun içinde sıkışmış görünüyorlar. Siz nasıl yorumlarsınız diğer karakterleri?
Projede yer alan karakterlerin her biri hayatın getirdiği zorluklar karşısında sıkışmış durumda. Karakterlerin de birer insan olduğunu unutmamak gerek. Kimse salt iyi ya da kötü, güçlü ya da güçsüz olarak tanımlanmamalı. Her bir karakter kendi mücadelesini veriyor ve bu da hikâyeyi daha gerçekçi ve dokunaklı kılıyor.
Leyla Tanlar: Çok sevdiğim insanlarla çalışmak benim için büyük bir keyif. Ve tabii büyük bir ayrıcalık aynı zamanda. Samimiyetimiz kamera önüne de yansıyorsa ne mutlu bize…
Siyah Kalp annelik, annesizlik, kardeşlik ve aşk kavramlarını sorgulayan ve farklı açılardan gösteren bir dizi. Sevilay’ı bir karakter olarak yaratırken bu kavramlara nasıl yaklaştınız?
Sevilay’ı yaratırken “kalabalık içinde yalnız hissetmek” gibi, anneyle büyüyüp anne sevgisinden mahrum kalmak ne demek, ona odaklanmaya çalıştım. Bu çarpık ve dengesiz ilişki, onun başkalarını mutlu etmek için kendini feda etmesine sebep olmuş, gerçek bir anne sevgisi ve şefkati olmadan büyümesinin getirdiği duygusal bir boşluğa sahip çünkü. Annesi gülerse gülüyor, kızarsa kızıyor. Annesinin ondan beklentilerine karşı çıkıyor, çatışıyorlar belki ama günün sonunda onun istediği elbiseyi giyip iniyor yemeğe. Ta ki bunu yapmayacağı noktaya kadar… Bir oyuncu olarak bu toksik ilişkinin derinine inmek zevkli. Bu yüzden Esra ile olan anne-kız sahneleri ve kurduğumuz dinamiği çok seviyorum. Sevilay’ın kırılma noktası ise Nuh olacak. Çünkü artık uğruna savaşacağı bir şey var.
Leyla Tanlar: Her bir karakter kendi mücadelesini veriyor ve bu da hikâyeyi daha gerçekçi ve dokunaklı kılıyor.
Sevilay, Cihan’la evlenmeye hazırlanırken Nuh’la arasında da kuvvetli bir aşk başlıyor. Seyircide de karşılığını buldu bu aşk. Neler söylersiniz partnerleriniz hakkında?
Çok sevdiğim insanlarla çalışmak benim için büyük bir keyif. Ve tabii büyük bir ayrıcalık aynı zamanda. Samimiyetimiz kamera önüne de yansıyorsa ne mutlu bize…
Siyah Kalp için Kapadokya’dasınız, büyüleyici bir yer. Kapadokya’da yaşamak ve çalışmak nasıl gidiyor?
Kapadokya gerçekten büyüleyici bir yer. Buranın mistik havası ve doğal güzellikleri ilham veriyor. Her gün kendimi bir masalın içinde gibi hissediyorum. Bir sanat tarihi ve arkeoloji tutkunu olarak burada olmak hem ruhumu besliyor hem de işimi daha yoğun bir aşkla yapmamı sağlıyor.
Dünyanın en önemli içerik fuarlarından biri olan MIPCOM’da Siyah Kalp de tanıtılacak. Türkiye’deki ve dünyanın farklı yerlerindeki izleyicileriniz için mesajlarınız neler olur?
Siyah Kalp’in MIPCOM gibi önemli bir platformda tanıtılacak olması bizim için büyük gurur. Hikâyemizi dünyadaki farklı kültürlerle paylaşmak bizi her zaman çok heyecanlandırıyor. Anlattığımız aşk, aile, fedakârlık ve intikam gibi evrensel temaların dünyanın her bir yanındaki izleyicilerimizde karşılık bulacağına inanıyorum ve herkesi Siyah Kalp’in büyülü dünyasına davet ediyorum.
Leyla Tanlar ile yaptığımız bu röportaj, Episode’un 58. sayısında yayımlanmıştır.