‘The Penguin’: Gotham İçinde Açılan Farklı Kapılar ve ‘The Sopranos’a Göz Kırpan Bir Mafya Hikâyesi
Işıl Yücesoy ile ‘Siyah Kalp’i Konuştuk
Sezonun iddialı dizilerinden Siyah Kalp‘i Episode 58. sayının kapağına taşıdık. Usta oyuncu Işıl Yücesoy ile diziyi ve canlandırdığı Nihayet karakterini konuştuk. Bu röportajı şimdi sitemizde de yayımlıyoruz. Keyifli okumalar…
Siyah Kalp dosyamızdaki diğer röportajlara erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Işıl Yücesoy: Yapılan cast’ın profesyonelliği ve doğruluğu, ekipçe bir yerlere varma şansını ve umudunu taşıttığı için bana göre çok keyifli oynanacak, oyuncuya çok şey katacak bir roldür Nihayet.
Siyah Kalp’i ilk okuduğunuzda size neler hissettirdi, projenin sizi en etkileyen yönleri neler olmuştu?
Bir şeyi itiraf etmem gerek; bu meslekte 55 yılını doldurmuş bir sanatçı olarak şunu söyleyebilirim ki insanın mesleki yaşamında birkaç kez gelebilecek bir roldür bu Nihayet karakteri. Okur okumaz, bir oyuncunun neler yapabileceğini, rolü hangi boyutlara çıkartabileceğini, çeşitli ruh halleriyle nasıl donatabileceğini ve sizin bir sanatçı olarak bu role hangi katmanlarla ulaşabileceğinizin sinyallerini veren ve oyuncuya basamak atlatma şansı tanıyan bir roldür Nihayet. Üstelik tek başına bir karakter de değildir, yanında bulunan diğer karakterlerle hal hamur olma fırsatı veren ve asla bireysel olmanıza izin vermeyecek bir roldür Nihayet. Yapılan cast’ın profesyonelliği ve doğruluğu, ekipçe bir yerlere varma şansını ve umudunu taşıttığı için bana göre çok keyifli oynanacak, oyuncuya çok şey katacak bir roldür Nihayet.
Nihayet, kızı Sumru’nun da torunlarının da hayatında çok önemli bir yerde duruyor. Hatta Şansalanlar Konağı’nda en çok sözü geçen kişi denilebilir. Siz nasıl anlatırsınız Nihayet’i?
Nihayet’i yorumlarken onu tek başına otoriter, hâkim, etkin bir karakter olarak düşünmedim ilk önce. Bir anne olarak çocukları, torunları için her türlü fedakârlığı yapabilecek hatta kötülüğe kadar gidebilecek bir karakter olarak algıladım. Bu rolün katmanları içine tatlı bir komedi, hafif bir numaradan yapılan saflık ve mutlaka kullanılması gereken bir güç kaynağını harekete geçirmeyi düşündüm. Bir yandan çok riyakâr bir yandan tehlikeli bir güç isteği bir yandan kendine çok fazla güvenmekten ve zekâsından gelen alaycı bir üslubu sokmalı diye düşündüm. Bu noktaya varmamın nedeni de hayatta hiçbir insanın tek başına kötü ya da iyi olmadığıdır. İnsanoğlu duruma göre psikolojik, zihinsel ve davranış biçimi olarak çeşitlilik gösterir. Elimden geldiğince Nihayet’le bütün bu katmanları seyirciye göstermek istedim; tanıdık biri haline gelmeliydi, bizlerden biri, aramızda yaşayan biri. Belki de hayatımızda zaman zaman rastladığımız tiplerden biri.
Işıl Yücesoy: İzleyicilerimiz hangi ülkede seyrederlerse seyretsinler, hangi ülkenin vatandaşı olurlarsa olsunlar yöresel özelliklerin dışında, coğrafi özelliklerin dışında insan olarak ele alırlarsa bu öykü hiçbirinin tanımadığı bir öykü olmayacak.
Siyah Kalp’te üç farklı annelik temsili görüyoruz aslında. Sumru, çocuklarıyla dengeli bir ilişki kurmaya çalışıyor, ancak anlıyoruz ki Nihayet Hanım, Cihan’ın çocukken evden gitmesi yönünde teşvik etmiş, Sumru için de öz torunları için de fazla hırslı bir kadın. Hikmet’se kendi kızını âşık olmadığı biriyle evlenmesi için zorluyor. Nihayet-Sumru-Hikmet karakterleri, her zaman farklı açılardan tartışmalı olan annelik kavramıyla ilgili seyirciyi nelerle yüzleştirecek sizce?
Üzerinde çok ciddi olarak durulmuş bu farklı tipleri ruhsal olarak detaylandırmış ve seyirciye sunmaya hazırlamış bir senaryo var elimizde. Burada görülen tipler hayatın içindeki tipler, belki de zaman zaman karşılaştığımız hatta kendi kendimize herhangi birini ele aldığımız zaman, “Ay ne kadar şu hanıma benziyor değil mi?” diyebileceğimiz tipler. Sevgili Yıldız Tunç’un bu kadınları bu denli ayrıntılı bir duygu karmaşası, bu denli çıkar ilişkisi içine sokması ve o kadınları yaşayan, canlı, aramızdan biri haline sokmaya çalışması bence senaryonun başarılı olacağının sinyalini veren titiz bir yorumdur. Kendi adıma hem kutluyorum hem teşekkür ediyorum.
Dizinin genç oyuncu kadrosu, sizin torunlarınızı canlandırıyor. Neler söylersiniz genç oyuncularla ilgili?
Hepsiyle gurur duyuyorum. Çalışkan, liyakatli, titiz çocuklarım onlar. Enerjileri, set halleri, saygıları ve her gün kendilerine bir parça daha katmaya çabaları ilerisi için, dizi dünyamız için, sanat dünyamız için bana umut veriyor.
Işıl Yücesoy: Üzerinde çok ciddi olarak durulmuş bu farklı tipleri ruhsal olarak detaylandırmış ve seyirciye sunmaya hazırlamış bir senaryo var elimizde.
Siyah Kalp için Kapadokya’dasınız, büyüleyici bir yer. Kapadokya’da yaşamak ve çalışmak nasıl gidiyor?
Kendi adıma o kadar mutluyum ki zaten Siyah Kalp bu bölgede çektiğim üçüncü dizi. Yöre, dediğiniz gibi çok büyülü bir yer. İnsanları sevgi dolu, saygı dolu, yardım etmeye hevesli, çok kıymetli insanlar. Burası bana gerçekten nefes aldıran, kendimi huzurlu hissettiren bir bölge.
Dünyanın en önemli içerik fuarlarından biri olan MIPCOM’da Siyah Kalp de tanıtılacak. Türkiye’deki ve dünyanın farklı yerlerindeki izleyicileriniz için mesajlarınız neler olur?
İzleyicilerimiz hangi ülkede seyrederlerse seyretsinler, hangi ülkenin vatandaşı olurlarsa olsunlar yöresel özelliklerin dışında, coğrafi özelliklerin dışında insan olarak ele alırlarsa bu öykü hiçbirinin tanımadığı bir öykü olmayacak. Bu adamlar, bu kadınlar, bu olaylar dünyanın her yerinde oluveren, çok tanıdık olaylar. Bir de bunun üzerine Kapadokya’nın görsel büyüsü devreye girerse dilerim Siyah Kalp dizisi onlar için vazgeçilmez olur. Dizimize gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ederim. Başarılar diliyorum. Sevgi ve saygıyla.
Işıl Yücesoy ile yaptığımız bu röportaj, Episode’un 58. sayısında yayımlanmıştır.