Bazı diziler vardır, içinden sadece hikâye geçmez… Rüzgâr geçer, baston sesi geçer, gözyaşı akar, tespih döner. İşte Uzak Şehir, tam da böyle bir dizi. Köy kokar ama şehir gibi düşünür. Her karakteri ayrı bir dram, her bakışı “sende bir şey var ama söylemiyorsun” tipi bir sır taşıyıcısıdır.
Ve bir gün dedik ki: “Ya Uzak Şehir Hollywood’da çekilseydi?”
Hayır, “Şimdi Amerika’daki izleyici ne anlasın köy meydanındaki kasapla emekli öğretmen kavgasından!” demedik. Aksine, “Bu kadar evrensel duygulara, bu kadar sinemasal kadrajlara Hollywood nasıl hayır diyebilir?” diye düşündük.
Sonra cast defterini açtık ve bastık fantezi gazına.
Cihan Albora gibi suskun karizmayı kim oynar? Javier Bardem girdi sahneye, bastonuyla değil bakışıyla dövdü.
Alya’nın kırılgan ama güçlü yanına kim can verir? Natalie Portman geldi, bir bakış attı, kamera titredi.
Sadakat’in bastırılmış öfkesi, o dondurulmuş çay ikramları… Scarlett Johansson, “Ben sadece ajan değilim, kaynana da olurum,” dedi.
Ecmel? Ah, Ecmel… Konaktaki bilgelik yumağı. George Clooney’ye giydirdik yeleği, arkadan türkü verdik: “Ben seni sevduğumi dünyalara bildirdum…”
Şahin Albora gibi susarak döven karakter? Tom Hardy’nin sesi çıkmadı ama biz ürperdik.
Boran’ın gençlik sancılarına Timothée Chalamet, Ailenin sır küpü Fikriye’ye ise Viola Davis uygun görüldü. (Yalnız Viola’nın tek bir çay karıştırmasıyla 17 bölümlük drama çıkar.)
Bu hayali cast sadece eğlenceli bir zihin egzersizi değil… Aslında gösteriyor ki Uzak Şehir gibi hikâyeler evrenseldir. Yani aşkın, suçun, aile bağının, bastırılmış duyguların dili değişse de kalpten kalbe yol aynıdır. Sadece… O yol bazen Mardin’den geçer, bazen Los Angeles’tan. Biz hayal ettik.
Clooney bastonunu aldı, Viola davul getirdi. Sırada sizin izlemeniz var.
Cihan Albora (Ozan Akbaba)
Played by Javier Bardem
Cihan, geçmişin gölgesinde yaşayan bir Anadolu aslanı. Javier Bardem bu rolü öyle bir oynar ki, köy meydanına adım attığında inekler saygı duruşuna geçer. Sert, suskun ama içi volkan. Bastonla yürür ama baston bile onu taşıyor gibi. Neden Bardem? Çünkü Cihan dediğin adam, konuşmadan konuşur. Gözünden hem “ben seni affettim” hem “senin mezar taşını ben dikerim” okunur. Javier’in her sahnesi görsel felsefe.
Alya Albora (Sinem Ünsal)
Played by Natalie Portman
Alya, gurbetten dönen genç bir anne. Güçlü ama kırık, sevgi dolu ama savunmada. Natalie Portman o kadar derin oynar ki, sahneye girdiğinde fonda Rachmaninoff çalar gibi hissedersin. Bir köy yolunda yürürken bile Cannes’a aday gibi durur. Neden Portman? Hem narin hem dev. Alya’nın hem “anne – lik içgüdüsü” hem “kaçıp gitme arzusu” Portman’ın gözlerinde net okunur.

Sadakat Albora (Gonca Cilasun)
Played by Scarlett Johansson
Sadakat, adının aksine içten içe bastırdığı öfkeyle yaşayan bir kadın. Scarlett Johansson bu karakteri öyle katman katman işler ki, “kaynana mı, ajan mı” diye şüpheye düşersin. Sessizce çay koyarken bile FBI dosyası gibi durur. Neden Scarlett? Çünkü hem femme fatale hem fedakâr Anadolu kadını olabilen tek kişi. Duvardan örümcek gibi değil, dedikodudan kayınvalide gibi sarkar.

Ecmel Albora (Müfit Kayacan)
Played by George Clooney
Ecmel, köyün ak saçlı duvar yazısı gibi adamı. Bir konuşur, üç gün yankısı sürer. George Clooney bu rolü üstlenirse konak bir anda Napa Valley havasına bürünür. Ayak parmağına bastığın an bile “Şarap üretimini düşünmeliyiz,” der gibi bakar. Neden Clooney? Çünkü Ecmel yaşlılığın stil dolu versiyonu. Kasketi eğri, bakışı düz. Clooney bu karakteri oynarsa “köyde emeklilik” uluslararası trend olur.

Şahin Albora (Alper Çankaya)
Played by Tom Hardy
Şahin, dizinin sustu mu tehlikeli olan karakteri. Tom Hardy bu rolü öyle oynar ki, bir bakışıyla samanlığı yakar. Az konuşur, çok döver. Ama sonra gece yalnızken bebeğe masal okur. Neden Hardy? Çünkü içinde hem karanlık hem sevgi barındıran karakterleri Hardy’den daha iyi kimse oynayamaz. Sessizlik onun dili.

Boran (Burç Kümbetlioğlu)
Played by Timothée Chalamet
Boran, hem asi hem şefkatli. Gençliğin getirdiği uçlarda gezinme hali. Timothée bu rolü oynarken kasaba gençliği kolektif olarak saç uzatmaya karar verir. Neden Chalamet? Çünkü dramayı incelikle taşır. Ayrıca “ben sevdim ama olmadı” ifadesinin yürüyen heykelidir.

Fikriye (Nursel Köse)
Played by Viola Davis
Fikriye, Uzak Şehir‘in “yara bandı” karakteri. Herkesin sırrını bilen ama kendi yarasını kimseye açmayan kadın. Viola Davis bu rolü oynarsa sabah çayı içerken gözünden Oscar akar. Neden Viola? Çünkü o, bir bakışıyla bile beş kuşaklık travmayı anlatabilir. Fikriye rolü onda hayat bulur, bizde gözyaşı.

Bu yazı, Episode Dergi’nin 60. sayısında yayımlanmıştır.
