‘Invincible’ 2. Sezona Özel: TV’deki En İyi Yetişkin Animasyon Serileri

 ‘Invincible’ 2. Sezona Özel: TV’deki En İyi Yetişkin Animasyon Serileri

Prime Video‘nun kataloğunda yer alan ve ilk sezonu 2021’de yayınlanan Invincible serisi, son yılların en çarpıcı animasyon serilerinden. Robert Kirkman tarafından yazılan ve Image Comics tarafından basılan Invincible serisi, çizgi roman dünyası açısından da oldukça özel bir yerde.

Kirkman’ın 2003’te yazmaya başladığı seri 2018’e kadar tam 15 yıl boyunca devam etti. 144. sayısı ile sona eren seri, orijinal, epik ve kural tanımayan antikahraman anlatısı ile de yeni nesile yön verdi. Aslında Kirkman’ın kötücül bir Superman’den ve bu kötücül Superman’in bir çocuğu olması fikrinden yola çıktığı Invincible, süper kahraman hikâyelerine de farklı bir boyut getirdi.

Invincible

Prime Video ilk olarak Garth Ennis’in oyunun kurallarını değiştiren ve süper kahraman anlatılarını dönüştüren The Boys serisini TV’ye uyarladı. The Boys‘un kanlı, sert, sarkastik ve sınır tanımayan evreni küresel bir fenomene dönüştü. Bu evren Gen V gibi spin-offlar ile de dallanmaya başladı.

The Boys sonrasında gelen Invincible serisi de Prime Video’nun kataloğundaki yıldızlardan biri olmayı başardı. Serinin yazarı Kirkman tarafından TV’ye uyarlanan Invincible, ilk sezonuyla gönülleri fethetti ve hedefi 12’den vurdu. Uzun süredir merakla beklenen seri, 2. sezonuyla dönüyor. Bakalım Nolan Grayson (Omni-Man) ve oğlu Mark Grayson (Invincible) arasındaki kanlı düello nereye uzanacak ve çoklu evrenler hikâyeye nasıl dahil olacak?

Invincible 2. sezonunda olacakları merakla beklerken, TV’deki en iyi anime ve yetişkin animasyon serilerine göz atmaya ne dersiniz? Haydi gelin TV’deki ikonik animasyon  serilerinden bazılarına birlikte bakalım.

1- Batman: The Animated Series (1992-1995)

“I am vengeance! I am the night! I am Batman!”

Batman: The Animated Series, özellikle çocukluğunu 90’larda geçirenlerin hafızalarına kazınmış unutulmaz bir seri. Toplamda 4 sezondan ve 85 bölümden oluşan Batman: The Animated Series, Warner Bros. Animation tarafından hazırlanmıştır ve üç tane de Emmy ödülü kazanmıştır.

Invincible

Tim Burton’ın çizgi roman estetiğini yansıtan gotik Batman filmlerinden ilham alan seri, Batman’in “dedektif” kimliğini ön plana çıkarır. “Art deco” stili ile ” film noir” türünü birleştiren ve hayli karanlık bir seri olan Batman: The Animated Series, karakterlerine yönelik derin bir anlatım sunar. Tabii bu serinin akıllara kazınmasının bir başka sebebi de seslendirme başarısıdır.

Batman‘i Kevin Conroy, Joker‘i ise Mark Hamill seslendirir. Ayrıca seslendirme ekibinde Ron Perlman, David Warner, Roddy McDowall, Richard Moll, Adrienne Barbeau, Paul Williams, John Glover, Robert Costanzo ve Arleen Sorkin gibi isimler yer alır.

2- Avatar: The Last Airbender (2005-2008)

Avatar: The Last Airbender, TV’deki kült anime serilerinin başında sayılabilir. 2005’te Nickelodeon’da yayına giren Avatar: The Last Airbender, tüm dünyayı etkisi altına almış ve her yaştan çok büyük bir izleyici kitlesine ulaşmıştı. Toplamda üç sezon süren seri, Uzak Doğu felsefesi ve dövüş sanatları estetiği taşır. 

Invincible

Serinin senaryosu da bir kitap serisi olarak yazılmıştır. Kahramanın sonsuz yolculuğunun iyi bir örneği olan Avatar: The Last Airbender, aynı zamanda bir çocuğun büyüme hikâyesidir. Seride protagonist Aang’in Avatar olma süreci ve Ateş Ulusu’nun diğer uluslara karşı zorbalığını durdurmak için verdiği mücadele alegorik biçimde anlatılır. Esasen Avatar: The Last Airbender, modern sanayi toplumlarının bir eleştirisidir. Ayrıca serinin M. Night Shyamalan tarafından yapılmış bir filmi de var.

Avatar: The Last Airbender‘in popüler kültürdeki yerini düşününce yeni projeler de yolda.

3- Rick and Morty (2013- )

Dan Harmon ve Justin Roiland’ın yarattığı Rick and Morty, son yılların en farklı ve ufuk açıcı serilerinden. Temelinde Back to the Future teması olan Rick and Morty, alternatif evrenler konusunu çok iyi işliyor. 2013’ten beri devam eden serideki Rick Sanchez karakteri de Christopher Lloyd’un Back to the Future‘larda canlandırdığı Dr. Emmett Brown’un bir yansıması.

Invincible

Rick, çoklu evrenlere seyahat edebilmenin yolunu bulmuş bir dahi. Portal bir tabanca ile farklı gerçekliklere gidebilen Rick, büyük bir gizeme de sahip. Morty ise Rick’in torunu ve bu seyahatlerdeki yoldaşı. Baştan sona birçok felsefi ve popüler kültür göndermesiyle dolu olan Rick and Morty, absürt mizahı da çok yönlü biçimde kullanıyor.

4- One Piece (1999- )

One Piece, Japon mangaka Eiiçiro Oda tarafından yazılan ve 1997’den beri yayınlanan devasa bir manga külliyatı. Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği bu manganın 1999’dan beri devam eden anime serisi de bulunuyor. Yayın rekorları kıran bu seri, hikâye anlatımı, sanatsal yönü ve karakterizasyon unsurları ile kült statüsüne sahip.

Invincible

“Korsanlar Kralı” olmak isteyen Monkey D.Luffy’nin hikâyesini odağına alan seri, “Straw Hat Pirates” çetesinin hazine avcılığını ve amansız maceralarını konu ediniyor. Ayrıca bu popüler manga ve anime serisinin bir de Netflix tarafından uyarlanan live-action formatında dizisi bulunuyor. 2023’te ilk sezonu yayınlanan seri, hayranlar tarafından da sevildi.

5- Death Note (2006-2007)

Death Note, Tsugumi Ohba’nın yazdığı ve manga okurlarının kalbinde özel bir yere sahip olan eserlerden.  Bir “şinigami” yani ölüm tanrısı olan Ryuk, eğlenmek için “Ölüm Defteri”ni dünyaya atar. 17 yaşındaki lise öğrencisi Light Yagami’ni de bu doğaüstü defteri bulur ve kendisini “Yeni Dünyanın Tanrısı” yapmak için bu defteri kullanır. 2006’da animeye de uyarlanan manga serisi, anime dünyasının da en sevilen ve saygı duyulan işlerinden biri olarak dikkat çekiyor. 

Invincible

Toplamda 37 bölümden oluşan Death Note, suç, drama ve gerilim ögelerini fantastik şekilde bir araya getirir. Tüm dünyanın bildiği bir anime serisi olan Death Note, yaşam ve ölüm, iyilik ve kötülük gibi kavramlar üzerine de önemli sorgulamalar yaptırıyor.

6- Castlevania (2017-2021)

Aslında Castlevania, Konami’nin yarattığı bir gotik macera oyunu. Birçok platformda oynanabilen bu oyunun, çizgi romanları ve anime serisi de bulunuyor. Castlevania‘nın konusu Vlad Dracula’nın (Kazıklı Voyvoda) tarihsel kişiliğinden esintiler taşıyor. Esas olarak Castlevania III: Dracula’s Curse oyununa dayanan anime serisi, insanlara ve kiliseye savaş açan Dracula’nın hikâyesini takip ediyor ama sezonlar ilerledikçe evren genişliyor, yan hikâye öne çıkıyor.

Invincible

Doğrusu Castlevania‘nın başarısı da ışıl ışıl parlayan yazarlığında ve hikâyeciliğinde yatıyor. Anime serisini yazan Warren Ellis, çizgi roman dünyasına Transmetropolitan gibi kült bir eser armağan etmiş bir isim. Ellis bu seri ile birlikte de ne kadar eşsiz ve epik bir hikâye anlatıcısı olduğunu tekrar hatırlatmıştı. 4. sezonuyla birlikte sona eren Castlevania, görsel açıdan da üst seviye bir yapım. Ayrıca bu serinin 2023 içinde Castlevania: Nocturne isminde bir de spin-off’u yayınlandı. Castlevania ve Castlevania: Nocturne‘ü Netflix‘ten izleyebilirsiniz.

7- Cowboy Bebop (1998-1999)

Cowboy Bebop, Japonya ve ABD olmak üzere birçok farklı kültürde, birçok farklı ülkede çok sevilmiş bir seri. Toplamda 26 bölümden oluşan seri, yakın gelecekte geçiyor. Tam olarak 2071’de geçen Cowboy Bebop, güneş sistemi içerisinde ödül avcılığı yapan ve “Bebop” isimli gemileriyle seyahat eden bir grubu merkezine alıyor.

Invincible

Neo-noir, bilimkurgu ve uzay western’i türlerini birleştiren yapım, senaryo, kurgu ve müzik nüanslarıyla da ilham verici. Özellikle 1940’ların ve 1950’lerin caz müziğinden etkilenen Cowboy Bebop ismini de buradan alıyor. Bebop veya bop daha çok armonik yapı üzerine kurulan ve hızlı tempo ile karakterize edilen bir caz türü.

Uzun yıllar boyunca en başarılı anime serilerinden biri olarak kabul edilen Cowboy Bebop, karakter arklarındaki titizlik ile de fark yaratıyor.

 8- Arcane (2021- )

Arcane, Riot Games tarafından geliştirilen ve MOBA türünde bir oyun olan League of Legends’ın TV uyarlaması. League of Legends ya da kısaca “LoL” evreninde geçen seri, Fransız animasyon şirketi Fortiche Productions’a emanet edildi.

Invincible

Özellikle karakter tasarımları ve animasyon stili ile dikkat çeken Arcane, görselliğin çok ön planda olduğu bir yapıya sahip. CGI kullanımlarındaki incelik ve evren tasarımındaki işçiliği ile parlayan seri, dramatik unsurları ile de çekici. Yayınlandığı dönemde Netflix‘in izlenme rekorlarını altüst eden Arcane‘in animasyon teknikleri açısından ve sanatsal yönden çığır açtığı da bir gerçek. İzlemesi hayli keyifli bir seri olan Arcane‘in yeni sezonunun da 2024’te gelmesi bekleniyor.

9 – Hellsing (2001-2002)

Hellsing, 1997-2008 arasında Kouta Hirano tarafından yazılmış efsanevi bir manga serisi.  Aynı zamanda anime serisi de bulunan Hellsing, vampirlere ve doğaüstü düşmanlara karşı verilen mücadeleyi anlatıyor. Gizli bir örgüt olan Hellsing’in en büyük silahı ise Alucard. İlk ve bilinen en güçlü vampir olan Dracula’nın alter egosu olan Alucard, anime dünyasının en acımasız ve karizmatik karakterleri arasında.

Invincible

Korku, drama ve aksiyon türlerini layıkıyla harmanlayan Hellsing, manga serisi ile de farklılıklar gösteriyor. Ayrıca bu anime serisinin “Hellsing Ultimate” adında manga serisine daha yakın olan OVA (orijinal video animasyonu) versiyonu da bulunuyor. İki seri arasındaki temel fark da çizimler ve olay örgüsünde yatıyor.

10- BoJack Horseman (2014-2020)

BoJack Horseman, son dönemlerin tartışmasız en iyi animasyon serilerinden. Fabl türüne modern ve yenilikçi bir dokunuş sunan seri, “dramedy” kodlarına sahip. 90’larda ünlü bir TV oyuncusu olan BoJack’in yıllar içinde yıldızı sönüyor. Popülerliğini kaybeden BoJack de depresyona, madde bağımlılığına ve alkole sürükleniyor.

BoJack’in Hollywood’daki yaşamına ve çevresi ile ilişkisine odaklanan seri, varoluşçu aforizmaları, diyalogları ve kara mizah ögeleriyle parlıyor. Seri aynı zamanda şöhretin getirdiği yıkıma yönelik ifadeleri ve güncel toplumsal sorunlara dair mesajları ile de dikkat çekiyor. Karakter gelişimleri ve hikâye sürekliliği açısından çok iyi bir yazarlığın ürünü olan BoJack Horseman, referansları ve ayrıntıları ile de benzersiz bir iş.

Orçun Onat Demiröz

Lisans öğrenimini 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Akabinde yüksek lisans için Viyana’ya gitti ve 4 yıl kadar Avusturya’da yaşadı. 2015 yılında Türkiye’ye döndü ve çeşitli kültür/sanat dergilerinde, eklerde, bloglarda yazarlık yaptı. Aynı zamanda birçok ajansta da metin ve içerik yazarı olarak çalıştı. Hayatına yazar, yorumcu ve DJ olarak devam ediyor.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir