‘Star Wars: Skeleton Crew’ın Başyazarları Jon Watts ve Christopher Ford – Özel Röportaj
Mustafa Kemal Atatürk’lü Dizi ve Filmler
Onur Bayrakçeken, Mustafa Kemal Atatürk’lü dizi ve filmler arasından en dikkat çekenleri seçti. İşte en iyi Atatürk filmleri!
Bu liste, 10 Kasım 2022’de yayımlanmıştır.
Henüz bir askerî okul öğrencisiyken ihtilâlci, sonra Anafartalar kahramanı, bağımsızlık savaşımızın başkomutanı ve nihayetine cumhuriyetimizin büyük devrimcisi… Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk, bundan 82 yıl önce, çirkin bir 10 Kasım sabahında aramızdan ayrıldı. Onun yapıp ettiklerini uzun uzun tartışabiliriz; nihayetinde Mustafa Kemal Atatürk, tarihî ve siyasî bir figürdür. Fakat bugün hâlâ, her şeye rağmen, biraz olsun çağdaş bir yaşam sürebiliyorsak ya da daha özgür, daha medenî yaşama ümidini hâlâ taşıyorsak, bunu biraz da onun yarı-sömürge bir monarşiden bağımsız bir cumhuriyet yaratan iradesine borçluyuz.
2016 yılıydı, Hindistan’daydım ve bir barda ihtiyar bir İngilizle tanıştım. Birleşik Krallık ordusunda tapib subaymış, üç beş ay önce emekli olmuş, biriktirdiği parayla Hindistan’ı gezmeye gelmiş. Başta adama soğuk yaklaştım; yani, Hindistan’da bir İngiliz subay, hiç hoş çağrışımları yoktu… Ne ki, biraz sonra konu politikaya gelince adam sıkı bir Jeremy Corbyn destekçisi olduğunu söyledi. Tabii, şaşırdım ama sohbetin beni asıl şaşırtan kısmı onun bana “Mustafa Kemal Pasha” hakkında ne düşündüğümü sormasıyla başladı. O ara Türkiye çok gündemde olduğu için bu soruyla sık sık karşılaşıyordum ama ilk defa biri “Atatürk” değil, “Mustafa Kemal Paşa” demişti… “Adam hakkında bir şeyler biliyor herhalde,” diye düşündüm. Gerçekten de biliyordu, hem de benden daha çok! O akşam bana saatlerce Mustafa Kemal Paşa’nın askerî dehâsını anlattı. Paşa’nın Sakarya Savaşı’nda verdiği meşhur “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır,” emrinin nasıl cüretkâr ve bir o kadar şaşırtıcı bir stratejinin ürünü olduğunu, onun Çanakkale Savaşı’nda yaptıklarının koca Birleşik Krallık ordusunun deniz çıkatrması doktrininde nasıl değişikliklere yol açtığını, İrlandalıların İngilizler’e karşı verdiği savaşta Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’da verdiği savaştan nasıl güç aldığını o İngiliz’den öğrendim. Sonra üzüldüm, ben bunları niçin bir İngiliz’den öğrenmiştim?
Mustafa Kemal’e, Türk Kurtuluş Savaşı’na ve Cumhuriyet Devrimi’ne dair filmler, diziler, kitaplar araştırmaya başlamam işte bundan sonraya denk gelir. Kitap bolca vardı; ne yazık ki, dizi ve film çok azdı… Şimdi bu listede, bu azıcık yapım içinden, bir göz atmaya değecekleri bulacaksınız.
Kurtuluş (Mini Dizi – 1994)
Kurtuluş, küçüklüğümde televizyonda ve okulda defalarca izlediğim bir yapımdı. Rutkay Aziz’in gerçekte Mustafa Kemal Paşa olmadığını, sadece rolün ona çok yakıştığını biliyordum ama bir süre Savaş Dinçel, İsmet İnönü’ye o kadar benziyordu ki, İsmet İnönü dendi mi gözümün önüne hâlâ rahmetli Savaş Dinçel’in yüzü gelir!
Bir TRT yapımıydı Kurtuluş dizisi; yanlış olmasın, TRT’nin hâlâ biraz TRT olduğu zamanlar… 1994 yılında, altı bölüm olarak yayınlanmıştı. Klas işti. Turgut Özakman’ın senaryosu, eninde sonunda resmî anlatıya sadıktı ama bugünün dört bir yanından hamaset fışkıran tarihi yapımlarından farklıydı. Özellikle ilk meclisteki iç çekişmeleri, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında yaşanan muazzam git-gelleri ve iki taraftan da komutanların yaşadığı gerginlikleri, bir yandan verilen (ve sonuç da alınan) diplomatik mücadeleyi Mustafa Kemal Atatürk’ün bakış açısından ama başarıyla ve demagojiye çok kaçmadan resmediyordu. Bu arada, Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk’le siyasi mücadeleye girip tasfiye olan başta Kâzım Karabekir olmak üzere kimi bağımsızlık kahramanlarımıza da hakkını teslim ediyordu.
Rutkay Aziz’den Savaş Dinçel’e, Macit Koper’den Altan Erkekli’ye, Ayda Aksel’den Füsun Demirel’e, Müşfik Kenter’den Aytaç Arman’a müthiş zenginlikte bir oyuncu kadrosuna sahip olan Kurtuluş‘un yönetmenliğini ise Ziya Öztan yapıyordu. Dizinin müziklerinin altında ise usta bestecimiz Muammer Sun’un imzası vardı.
O dönem için büyük bir prodüksiyon olan ve Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından Mudanya Ateş Antlaşması’na kadar olan süreyi anlatan Kurtuluş, Türk televizyon tarihinin en iyi tarihî yapımları arasında başı çekiyor.
Cumhuriyet (Mini Dizi – 1998)
Kurtuluş dizisinin devamı niteliğindeki Cumhuriyet, adından da anlaşılacağı üzerine Türkiye’nin Cumhuriyet Devrimi’ni konu ediniyordu. Tıpkı Kurtuluş gibi dönemi için devasa bir bütçeyle hazırlanan Cumhuriyet, beş bölümden oluşuyordu ve yine Rutkay Aziz, Mustafa Kemal Atatürk’ü; Savaş Dinçel ise İsmet İnönü’yü canlandırıyordu. Dizinin yapım ekibi de aynıydı. Yani, Kurtuluş ve Cumhuriyet aslında aynı dizinin iki sezonu sayılabilirdi.
İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşuyla açılan Cumhuriyet dizisi, özellikle Birleşik Krallık’la Ankara hükümetini savaşın eşiğine getiren meşhur Çanakkale Krizi’nin gerginliğini ve Lozan görüşmelerindeki büyük mücadeleyi heyecan verici biçimde resmediyor. Ardından Cumhuriyet’in ilanına giden süreçte yaşanan çekişmeler, ekonomik atılım, bir yıldırım hızıyla yapılan toplumsal ve kültürel reformlar, Sovyetler’le kurulan dostluk, siyasi tasfiyeler, gerici hareketler gibi konular çok akıcı anlatılıyordu. Cumhuriyet, Atatürk’ün kişisel yaşamına, özellikle Latife Hanım’la evliliğine ve gitgide yalnızlaşmasına da geniş yer ayırıyordu.
Mustafa Kemal’in, cumhuriyet ilan edilip edilmemesini tartışan vekillere çektiği ve “Söz konusu olan; millete saltanatını, egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele zaten olupbitti haline gelmiş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek gerektiği şekilde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal, bazı kafalar kesilecektir,” diye bitirdiği o ihtilâl yalazı nutuğun canlandırıldığı sahne, bugün bile hafızalardadır.
Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne kabul edilmesiyle sonlanan Cumhuriyet dizisi de tıpkı Kurtuluş gibi, sinema – televizyon tarihimin unutulmaz yapımları arasında yerini almıştır.
The Incredible Turk (Kısa Belgesel – 1958)
1950’lerde Sovyetler’e karşı Türkiye’yi yanına çekmek isteyen (ve bunda da başarılı olan) Amerika Birleşik Devletleri o yıllarda Türkiye’ye yönelik birçok kültürel çalışma yapıyordu. America Prudential Insurance Company tarafından hazırlanan 25 dakikalık bu kısa belgesel de, Türk – Amerikan yakınlaşmasının ürünlerinden.
Mustafa Kemal Atatürk’ü “Muhteşem Türk” olarak adlandıran bu yapım, bu yüzden bir çeşit methiye de sayılabilir. Ancak Ermeni asıllı Aram Boyajiyan tarafından derlenen arşiv görüntülerinden oluşması açısından önemli bir çalışma. The Incredible Turk‘ü izlerken, daha önce hiç görmediğiniz Atatürk görüntüleriyle karşılaşmanız olası.
Mustafa Kemal Atatürk’ün hem ses hem görüntü açısından en belirgin konuşmalarından birini de içermesi, The Incredible Turk‘ü ayrıca önemli kılıyor. Burada Atatürk’ü Çankaya Köşkü’nün bahçesinde, ABD elçisi Joseph Clark Grew ile görüyoruz. Atatürk, konuşmasında Amerikan halkına hitap ediyor; “Türk milleti tab’en demokrattır. Bu yüksek gayede zaten çok yükselmiş bulunan Amerika milletinin, Türk milletiyle beraber olduğundan hiç şüphem yoktur. Bu kadarla da kalmayacaktır. Belki bütün beşeriyeti; birbirini sevmeye, eski husumetleri unutmalarına ve sulh içinde bir arada yaşamalarına medar olacaktır,” diyor.
Veda (Uzun Metraj Film – 2010)
Zülfü Livaneli’nin yazıp yönettiği ve Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un anılarına dayanan Veda filmi, aslında birçok tarihçi ve sinema eleştirmeni tarafından eleştirilere uğramıştı. Özellikle kimi vahim maddi hatalar, filmin kalitesine gölge düşürmüştü. Bununla beraber Veda, doğrudan Atatürk’ün yaşamına odaklanan ender filmlerden olması açısından bu listede yer bulmayı hak ediyor.
Atatürk’ün özel hayatından kesitlerin de aktarıldığı filmde Atatürk’ü altı yaşından itibaren görüyoruz. Altı – yedi yaşlarındaki çocuk Mustafa’yı, Kaan Olcay; Manastır Askerî İdâdisi’ndeki genç Mustafa Kemal’i, Bartunç Akbaba; 25 ila 45 yaşları arasındaki büyük komutan ve devrimci Mustafa Kemal Paşa’yı, Sinan Tuzcu; son günlerindeki Mustafa Kemal Atatürk’ü ise Burhan Güven canlandırıyor. Filmde Sunay Akın, Özge Özpirinççi, Serhat Kılıç, Ezgi Mola gibi isimler de rol alıyor.
Atatürk (Uzun Metraj Belgesel – 2000)
Tolga Örnek’in yönetmenliğini yaptığı Atatürk belgeseli, belki sonraki örnekleri gibi çok ilginç ya da spekülatif bir yapım değil ama muhtemelen şimdiye kadar çekilmiş en eli yüzü düzgün Atatürk belgeseli.
Tolga Örnek’in beş binden fazla fotoğraf ve dokuz saati aşkın arşiv görüntülerini tarayarak, aşağı yukarı iki yılda hazırladığı belgeselde bir imparatorluğun enkazından çağdaş bir cumhuriyet yaratılan sürece ışık tutuluyor.
Belgeselde, Atatürk üzerine araştırmalar yapmış yerli ve yabancı tarihçilerle röportajlar da yer alıyor.
Türkiye’nin Kalbi: Ankara (Uzun Metraj Belgesel – 1934)
1933 yılında, Cumhuriyet’in ilanının 10. yılı vesilesiyle Sovyet yönetmen Sergey Yutkeviç’e sipariş edilen bu belgesel, aslında doğrudan Atatürk ile ilgili değil. Ancak belgeselin yapılmasını isteyen bizzat Atatürk ve bir yıl sonra tamamlanan siyah-beyaz belgeselde Atatürk’ün de görüntülerini görüyoruz.
Sovyet delegasyonunun bir vapurla önce İzmir’e, sonra İstanbul’a gelişi ve onlar için düzenlenen coşkulu karşılama töreniyle açılan belgesel, daha sonra Ankara’da devam ediyor. Çeşitli görüntülerle, bozkırın ortasında, modern bir şehrin doğuşuna tanık oluyoruz. 10. Yıl Kutlamaları’nı da ekrana getiren belgeselde Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak gibi isimler birlikte görülebiliyor.
Türkiye’nin Kalbi: Ankara, yeni cumhuriyete dair ilk belgesel olması, bizzat Atatürk tarafından sipariş edilmesi ve o yıllardaki Sovyet – Türk dostluğunun yansıması olması açısından önem arz ediyor. Filmle ilgili bir başka ilginç detay ise, bir dönem Türkiye’de “Türkiye’nin çok yoksul gösterilmesi” ve “komünizm propagandası” gerekçesiyle yasaklanmış olması! Mu
Editörün Notu: Yakın zaman içindeyse iki Atatürk’lü film daha yayınlanacak. İlki 3 Kasım’da vizyona girecek Atatürk filmi. Film, cumhuriyetimizin 100. yılında TV özel yayınıyla vizyon tarihinden önce, 29 Ekim’de FOX’ta yayınlanacak. Diğeriyse Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin hayatına odaklanan ve 20 Ekim’de dünya sinemalarında vizyona girecek Zübeyde, Analar ve Oğullar filmi.