‘The Last of Us’ın Yaratıcılarından Craig Mazin, Dizinin Merakla Beklenen 2. Sezonu Hakkında Konuştu

 ‘The Last of Us’ın Yaratıcılarından Craig Mazin, Dizinin Merakla Beklenen 2. Sezonu Hakkında Konuştu

The Last of Us’ın ortak yapımcı ve showrunner’ı Craig Mazin, dizinin ilk sezonunun en zorlu ve duygusal anlarını, 2. sezon planlarını ve en sevdiği sahneleri anlattı.

Eğer hâlâ şüphesi olan varsa söyleyelim, The Last of Us, bir video oyununun yetenekli yaratıcılar elinde birinci sınıf bir TV dramasına dönüşebileceğini kanıtladı. HBO’nun Chernobyl (Çernobil) mini serisini yaratan Craig Mazin ve PlayStation’ın The Last of Us oyununu geliştiren Neil Druckmann, övgüyü hak eden bir iş ortaya koydu. Pedro Pascal ve Bella Ramsey’in başrollerini paylaştığı dizi, tehlike ve yıkım dolu post-apokaliptik Amerika’da anlattığı hikâyeyle tam 24 Emmy adaylığı kazandı. Succession‘dan sonra en fazla adaylık elde eden dizi bir hit oldu.

Mazin, ilk sezonun favori sahneleri ve merakla beklenen ikinci sezon hakkında The Hollywood Reporter’a konuştu.

Sizi en çok hangi Emmy adaylığı memnun etti?

Keivonn Woodard (10 yaşında, dram kategorisinde en genç aday olarak tarihe geçti). 8-11 yaşları arasında, işaret diliyle iletişim kurabilen ve ASL’yi (Amerikan İşaret Dili) akıcı bir şekilde konuşabilen bir siyahi çocuk arıyorduk. Hatta Twitter’da da duyuru yaptık ve sadece 10 kadar audition aldık. Çocuk oyuncu seçimi çok zorludur. Keivonn, daha önce böyle bir deneyime sahip değildi ve doğuştan yetenekliydi. Aşırı oynamadı, eksik oynamadı. Söylenenleri yaptı ve sette olmaktan büyük keyif aldı. Onun Emmy’ye aday olduğunu  görmek, gerçekten harikaydı.

The Last

Dizinin ‘Long, Long Time’ isimli 3. bölümü çok büyük bir başarıydı. Bu bölümün sizi rahatsız edecek bir ölçüt olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer seyirciler bundan sonra “Dizinin 3. bölümü en iyisiydi,” derse bu sizi rahatsız eder mi?

Kendi kendimle rekabet etmeye çalışmıyorum çünkü bu sizi sahte bir şekilde, dürüst olmayan yollara saptırabilir. Bunu Zen bir tavırla ele almayı deniyorum. Bir bölümün en iyi bölüm olması gerekiyor ve her bölümün aynı şekilde olması mümkün değil, diğer türlü bu sadece düz bir çizgi şeklinde yukarı doğru ilerlemek olurdu. Bu da mümkün değil. Chernobyl’den sonra, “Daha iyisini yapabilirim ama bundan sonra inişli çıkışlı olacak,” diye düşündüm. Eğer dizi sona ererse ve ilk sezonun üçüncü bölümü, yaratıcılık açısından en önemli, anlamlı, etkileyici veya iyi yapılmış bölümü olarak akıllarda kalırsa bundan gurur duyarım. Ancak risk almaya devam edeceğiz. Greve gitmeden önce 2. sezonun ilk bölümünü yazdım ve “Geçen sezon gibi…” diye düşündüğüm her an, “Dur, oraya gitme,” diyerek kendime engel oldum.

Peki, bu diziyi yaparken öğrendiğiniz ve kullandığınız yeni şeyler neler oldu?

En büyük dersler, pratiklik kazanma anlamında oldu. Görsel efektler ile bazı şeyleri ne kadar güzel bir şekilde başarabileceğimizi öğrendik. İlk aşamada daha akıllıca davranmaya çalışıyoruz, böylece daha verimli bir süreç yaratabiliriz.

Hikâye anlatımı açısından neler öne çıkıyor?

Bunu kibirli bir şekilde söylemiyorum ama senaryonun sağlam ve çekilebilir olması için gerçekten çok çalıştık. İstediğimizi yaptığımızı düşünüyorum. Neil ve ben ilk sezonun ilerleyişinden son derece memnunuz, özellikle de Pedro ve Bella’nın performanslarından. Onların ilişkisi tam olarak umduğumuz gibiydi.

The Last

İlk sezona dönüp baktığınızda, en çok gurur duyduğunuz sahne hangisiydi?

Son bölümde bir sahne var ve kalbimde önemli bir yeri var. Yönetmenimiz COVID kaptığı için çekmek zorunda kaldığımız bir sahne. Joel’ın Ellie’ye başındaki yaranın neden olduğunu açıkladığı sahne. O, “Zaman tüm yaraları iyileştirir,” dediğinde “Zaman bunu yapmadı,” yanıtını alıyor. Bu sahneden özellikle gurur duyuyorum çünkü ilk olarak, basit bir sahne, yalnızca iki kişi konuşuyor ki bu favorimdir. Pedro ve Bella’nın o anki performansından çok gurur duyuyorum.

2. sezona doğru giderken HBO size iyi bir bütçe artışı sağladı mı? İlk sezon düşük bütçeli değildi, ancak dizinin başarısı göz önüne alındığında, bir artış olacağını düşünüyorum.

Her zaman bir bütçe artışı olur ve neden yeterli bir bütçe artışı olmadığına dair bir tartışma başlar. Bu işi yapmaya başladığımdan beri, hiçbir zaman “İhtiyacım olan şey bu,” dediğim bir durumda olmadım ve onlar da “Tamam!” dedi. Bu konu sonunda dengelenir, bu yüzden endişelenmiyorum. 2. sezonu, 3. sezonu, 4. sezonu gerçekleştirmek için nasıl bir bütçe gerektiği konusunda temel bir tartışmamız olursa her zaman bildiğim şey, herkesin iyi niyetle çalıştığı ve dizinin yaratıcı değerini takdir ettikleri.

Dizinin o kadar geniş bir hayran kitlesi var ki sadece diziyi biliyorlar ve olumlu duygular besliyorlar ancak ‘The Last of Us: Part II’ oyununda gerçekten zorlayıcı bazı gelişmeler yaşanıyor. Siz gelecek tepkilere heyecanla mı bakıyorsunuz yoksa endişe mi ediyorsunuz?

Hiçbiri ve bu önermeyi reddediyorum. 2. sezonla ilgili herhangi bir şeyi pasif bir kabul bile olsa doğrulamaktan kaçınıyorum. Oyunu oynayan ve ilk sezonu izleyen herkes, bazen oyundaki şeyleri tam olarak yaptığımızı bazen de çok farklı şeyler yaptığımızı anlamıştır. Oyunla aynı sırayla veya aynı zamanda işleyen bir dizi yapmıyoruz. İlk sezonumuzda, defalarca rahatsız edici şeyler yaptık, herkes öldü, sadece Joel ve Ellie hayatta kaldı. İnsanlar diziyi izlerken anladılar ki kimsenin güvende olmadığı bir hikâye bu.

The Last

Bir diziyi mümkün olduğunca uzun süre çekmeyi planlıyorsanız, bir tür “hikâye zırhı” koyarsınız, zamanla oyuncular çok fazla para isterse veya reytingler düşerse ana karakterleri öldürürsünüz. Bu bizim ya da HBO’nun yaptığı bir şey değil. Ama herkes benim gözümde her an ölebilir. Ne ben ne de Neil, kararı tepkileri göz önünde bulundurarak vermiyoruz. Ayrıca 1. sezon boyunca seyircinin rahatsız olabileceğini düşündüğümüz zamanlar oldu.

The Last of Us‘ın ilk sezonunda başlangıçta size 10 bölüm verildi, sonra bunu dokuz bölüme düşürdünüz. Bu, ikinci sezonun dokuz veya on bölüm olacağı anlamına mı geliyor?

Hiçbiri. Ne 9 ne de 10. HBO’ya bu dizinin nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair vizyonumuzu anlattık, hem de sadece bir sezon için değil, birden fazla sezon için.

Daha önce önerdiğiniz gibi 4 sezon mu çekmeyi düşünüyorsunuz?

Bunu söylediğimi biliyorum. Asla bilemezsiniz. 3 veya 5 sezon da olabilir. Ama 4 iyi bir sayı gibi görünüyor. Hikâyemizden dolayı bazı sezonlar daha az bölüme ihtiyaç duyacak, bazıları ise daha fazlasına. En iyi haber, izleyicilerin daha fazlasını istemesi. Eğer bir sezonun içinde kaç bölüm olduğunu beğenmezlerse, peki, tamam. Ama her şey söylendikten ve bitirildikten sonra bu işi bildiğimizin görüneceğini düşünüyorum. Herhangi bir sezonun gerçekten aynı sayıda bölüme sahip olup olmayacağını bilmiyorum. Sayı önemli değil. Önemli olan, sezonun sonuna geldiklerinde “Bu güzel bir sezondu,” demeleri.

Daha önce Part II’nin en az 2 sezona bölüneceğini söylemiştiniz.

Kesin olarak onun bir sezon içine sığmadığını söyleyebilirim.

Yakın zamanda oyuncu kadrosuna bazı eklemelerin yapılacağı ima edildi. Abby’yi buldunuz mu?

Belki. (Gülüyor.)

Bu “Evet” anlamına mı geliyor?

Grev sebebiyle durduk. Sezon gelişme içindeydi. Abby, ele almak istediğimiz ilk roldü. Önemli bir oyuncu kadrosuna sahip olma konusunda oldukça başarılı bir geçmişimiz var. Yani insanlar farklı düşünebilir ancak şu ana kadar bunu doğru yaptığımızı düşünüyorum. İzleyiciler ve Akademi de böyle görüyor bence.

Daha önce Disney için pazarlama uzmanı olarak çalıştınız. Bu deneyiminiz dizinizin pazarlanmasına etki etti mi? Kendi öngörülerinizi bu sürece kattınız mı?

Keşke şu anda HBO pazarlama ekibi arkamda olsaydı, çok gülerlerdi. Bu konuda çok pratik bir dizi yapımcısıyım. Ama güzel olan, bana izin vermeleri. Badger Denehy adında birisiyle çok dikkatli şekilde çalıştım. Kendisi birçok fragman çalışması yapıyor. Zor bir iş. Hank Williams şarkısıyla yaptığımız ilk tanıtım fragmanını tekrar tekrar izliyordum, o kadar sevdim ki. İnsanların bizim havamızı anlayacağını biliyordum.

Sendika çalışmalarında aktif rol oynuyorsunuz. Şu an süren grev hakkında düşünceleriniz neler?

Genel bakış açım, Amerika Yazarlar Birliği’nin ve SAG-AFTRA’nın (Amerikan Oyuncular Birliği) dâhil olduğu durumun basit bir pozisyon olduğu. Sorunları çözmek için önceki durumu düzeltmeye çalışarak iş yapamayız. Yeni bir şeyle başlamalıyız. Etrafımızdaki her şey bozulduğunda büyük ve kapsamlı değişiklikler yapmalıyız. Ve gitmek için başka bir yerimiz yok. Sadece milyonlarca doları olan yazarları tanıyoruz. Grev onlar hakkında değil, sendikanın %95’ini oluşturan sıradan üyelerle ilgili.

The Last

Birkaç aydır şirketlerin hayalperest şekilde davrandıklarını düşünüyorum; “Sadece beklemeliyiz, onları yumuşatalım, kendi aralarında savaşmaya başlayacaklar,” gibi bir düşünce içindeydiler. Ancak bu, 30 yıllık deneyimimde gördüğüm diğer müzakereler gibi değil. Şirketler, grev sona ersin diye bekledikleri her gün kaçınılmaz sonu uzatıyor. Sanırım hayalperestlik dönemleri sonunda bitti, şimdi sadece korku ve gurur gibi diğer sorunlarla başa çıkmamız gerekiyor. Grev sona erecek ve Yazarlar Birliği’nin memnuniyetiyle sona erecek. Buna kesinlikle ikna oldum. Başka bir seçeneğimiz yok.

Editör

Aralık 2016'da yayın hayatına başladı. Spinoff'u, prequel'i, sequel'i, remake'i, eşi benzeri muadili olmayan, Türkiye'nin tek DİZİ KÜLTÜRÜ dergisi ve web platformu...

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir