Miray Daner & Boran Kuzum: “En Güzel İletişim Yolu, Sanat”

 Miray Daner & Boran Kuzum: “En Güzel İletişim Yolu, Sanat”

Genç oyuncular olarak, oyuncu adaylarına ne önerirsiniz?

Boran: Her iş gibi bu işi de niçin yapmak istediklerinden emin olduktan sonra hareket etsinler bence. Dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. Ben üç sene auditiona gittim mesela bir işe girebilmek için.

Miray: Sadece oyunculuk anlamında değil, gerçekten eminlerse yapmak istedikleri şeyden kendilerine inanıp peşinden koşsunlar, yürekten istiyorlarsa elbet olacaktır. İstemek, kendine inanmak ve emek vermek çok önemli.

Boran: Biz doktor değiliz, insan hayatı kurtarmıyoruz. Bir mühendis, oturacağın evi yapıyor. Bir şekilde bir şey sağlamamız lazım sistem içinde. Buna hizmet edecek şeyleri geliştirsinler.

Mutlaka oynamak istediğiniz bir karakter var mı?

Miray: Çok klişe olacak ama akıl hastası oynamayı çok isterim. 1999’da çekilmiş bir filme denk geldim geçenlerde, Molly; bir akıl hastası, izlerken çok etkilendim.

Boran: Ben oynadım, çok keyifliydi.

Miray: Farklı karakterler oynamak isterim.

Ona dikkat ediyorsun değil mi?

Miray: Evet. Bir öncekinden bambaşka şeyi taşıyan karakteri oynamak önemli, başka bir şey yaratıyorsun çünkü.

Boran: Rol olarak değil de farklı hikâyeler oynamak istiyorum.

Bıçak sırtı karakterler oynuyorsun ve dozunu çok iyi ayarlıyorsun bence.

Boran: Çok teşekkür ederim. Ben acıları çok kanatarak oynamayı doğru bulmuyorum. Ağlayarak bir acıyı anlatmak, bir akıl hastasını karikatürize ederek oynamak çok doğru gelmiyor bana. İnsanlara o karakteri anlatabilmek önemli yaptığımız işte, o yüzden dozajını ayarlayıp oynamaya çalışıyorum.

Sonraki projenizle ilgili hayaller kuruyor musunuz?

Boran: Tiyatro yapmak istiyorum.

Miray: Aaa! Şaşırdım.

Boran: Bilmiyor muydun?

Miray: Biliyordum da bir sonraki projenin bu olduğunu bilmiyordum.

Boran: Şu an tek istediğim şey tiyatro yapmak.

Sinema düşünüyor musunuz?

Boran: Bağımsız filmlerde oynamayı çok istiyorum. Teşvikler azaldı bu sene, çok da üzülüyorum bu duruma. Aslında oyuncu olmak gibi bir fikir yoktu aklımda. Ama resim yapıyordum, bir şeyler yaratmak istiyordum, sanatla ilgili bir şey istediğimi biliyordum. Özcan Alper’in Sonbahar filmi, oyunculuğu düşünmemi sağlayan ilk iştir. Tolga Karaçelik’in Sarmaşık filmi, böyle sıralama yapmam ama, ilk 3 yerli film listeme girer. Böyle yönetmenlerle çalışmak çok isterim.

Miray: Bir sonraki işle ilgili bir hayalim yok şu anda. Halihazırda içinde olduğum bir Hilal var. Onu en gerçekçi ve yalın haliyle aktarmaya çalışıyorum. Benim de çalışmak istediğim, filmlerinden çok etkilendiğim yönetmenler var; Çağan Irmak, Nuri Bilge Ceylan, Ferzan Özpetek gibi. Çektikleri filmler beni çok etkiliyor. Önce seyirciyi tokatlayıp sarsan, sonra sarıp sarmalayan yönetmenleri seviyorum.

Özlem Özdemir

1984 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu, aynı bölümde yüksek lisans yaparken eğitim yayıncılığı alanında çalışmaya başladı, iki yıl sonra kültür yayıncılığı alanına geçti. Bilim ve Gelecek dergisinde Yazı İşleri Müdürü, Esen Kitap'ta Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. SoL gazetesinin bilim eki BilimsoL'a ve kitap ekine katkı sundu. Mylos Yayın Grubu'nun kurucularından. Episode ve 221B'nin yayın yönetmeni.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir