Sıfır Bir: Hürriyet Mahallesi Ayağınıza Geldi | Furkan Erkan

 Sıfır Bir: Hürriyet Mahallesi Ayağınıza Geldi | Furkan Erkan

Televizyon, bu topraklara 60’lı yılların sonlarına doğru ulaşmıştı. İstiklâl Marşı açılışı ile başlayan bu macera milyonları beyazperdeden beyaz cama transfer ederek onları kısa metrajlı yapımlarla tanıştırdı. O dönemler süreleri ortalama 45 dakikayı aşmayan bu yapımlar ‘’dizi’’ olarak adlandırılıyordu. Ve tabii bu yapımlar da ithaldi. Sonra, yerli malı kısa metrajlarımız piyasaya sürüldü. Önce Türk Edebiyatı’nın seçkin klasikleri beyazcamda vücut buldu; ardından entrikasız, gürültüsüz patırtısız, içten, sıcak aile hikayeleri kucaklamaya başladı bizleri. 2000’li yıllara geldiğimizde ise türler biraz daha evrildi. Mafyatiği, töresi, kahkaha efektli komedisi derken şu an Avrupalıların bayıla bayıla izlediği bir dönem dizimiz bile var.

Şimdiyse reklam kuşağıyla, uzun uzun bakışmalarıyla, zorlama dramatik yapıları ve 3-4 mekanla sınırlı hikâyeleriyle giderek uzatmaları oynayan konvansiyonel TV dizilerinden bunalanlar için son birkaç aydır alternatif yayın yolları türemekte. “Video on Deman” dediğimiz ve öncülüğünü Netflix’in üstlendiği bu platformlarda sadece internet üzerinden ve yasal bir şekilde izlenebillen kaliteli, uygun süreli, sansürsüz diziler izleniyor son birkaç senedir. Öyle ki bu platformlardan şu ana kadar da 3 tane dizi çıktı bizden. Özellikle bunlardan ikisi (biri roman uyarlaması Fi, öbürü tiyatro uyarlaması Masum) dizi tarihi için yeni bir soluk getirdi. Yabancı dizilerde aradığımız teknik işçilik, senaryo ve kalite nihayet bir tık yakınımzdaydı artık.

[button url=”https://episodedergi.com/masum-blutvden-yerli-dizi-sektorune-yeni-bir-soluk/” size=”large”]”Masum” Dizi İncelemesi İçin Tıklayın[/button]

Peki bu ‘’internet dizisi’’ kavramı Netflix’ten önce yok muydu bizde? Elbette vardı. Mynet.com’da Yolunda A.Ş. ile başladı bizde bu furya. Ankara’nın en meşhur kenar mahalle muhitlerinden Çinçin’de geçiyordu ve oraya mensup Fehmi Kır adlı hayali bir tiplemenin başından geçen komik olayları konu alıyordu. Hatırı sayılır bir kitleye ulaştıktan sonra da ‘’Çinçin Bağları Hikâyesi’’ ile de bir sinema filmine dönüştü. Sonrasında ise Youtube’da farklı janrlardan diziler geldi. Kimisinin diyalogları internet ortamının verdiği özgürlük doğrultusunda bir hayli samimiydi ancak teknik açıdan bekleneni veremiyordu. Kimisi de işin mutfağında daha önceden bilinen bir karakter ya da yönetmenin/senaristin olduğu yapımlardı ama onlarda da eksiklikler vardı. Ya senaryo zayıftı ya cast olmamıştı ya da Youtube formatına uygun değildi.

İşte, Adana’nın Hürriyet Mahallesi’nde geçen Sıfır Bir bunların arasından sıyrıldı ve şu an ciddi bir kitlesi var. Daha yayınlandığı ilk bölüm itibariyle yoğun ilgi gören Sıfır Bir, her şeyden önce Adana’nın sahici panoramasını yansıtmasıyla öne çıkıyor. Şimdiye kadar sinema ve TV yapımlarında arada bir de olsa Adana’ya uğranmıştı. (Avrupa Yakası, Adanalı, Adana İşi vb.) Ama tamamen Adana’yı anlatan yapımlar değildi bunlar.

Sosyal medyanın da etkisiyle Adana’da yaşanan komik hadiseler şehrin popülaritesini daha da arttırdı. Kredi kartı borcundan ötürü bankayı yakanından bombayı tekmeleyerek imha edenine; sıcaktan bunalıp güneşe sıkanlarından çöpten tanksavar kapsülü bulanına kadar bu tür sıra dışı olaylarla doludur Adana. Hal böyle olunca Sıfır Bir de bu haberlerden yola çıkarak Hürriyet Mahallesi’nde kendine fantastik bir dünya çizmiş gibi. Mahalledeki gençlerin adaleti sağladığı, otomatik ve ağır silahlarla uyuşturucu ve kadın ticareti yapanlara, büyük baronlara kafa tutarken o hengamede polisin müdahalesinin olmaması gibi detaylar yer alıyor. Nasıl John Wick filmlerinde herkes potansiyel tetikçiyse burada da hemen herkes potansiyel çete üyesi. Herkesin kendine göre bir hamiliği ve bulundurduğu silahı var.

Ayrıca dizi, teknik anlamda gözle görülebilir ve açıkçası kimsenin beklemediği bir kaliteye sahip. Şimdilik senaryodaki tüm dinamiklerini ‘’intikam’’ teması üzerinden işleyip süreci de bir kısırdöngü haline getirmesine rağmen neredeyse Netflix’te bayıla bayıla izlediğimiz dizilerin sinematografisine yakın bir görsellik mevcut. Oyuncuların karakterleriyle pekala uyumu ve Adana ağzını tam bir aksan olarak kullanmaları da cabası. Benim baba tarafım Adanalı olduğu için az çok bilirim oraları ve inanın edilen küfürlerin diyalektiği bile tam bir Adanalının ağzından çıkabilecek şekilde. Küfür demişken internette yayınlanan bir dizi olduğu için bunun imkanlarını da sonuna kadar kullanıyor. Dizi tamamen maskülen bir yapıda olduğu için en ağır cinsiyetçi küfürlerin kullanılması da böylelikle sırıtmıyor. Hali hazırda ‘’kadın’’ unsuru olarak gördüklerimiz ya çaresiz anneler ya da çete üyelerinden birinin sevgilisi olarak karşımıza çıkıyorlar.

Son olaraksa soundtrack. Esat Bargun’un tekno müzikle harmanlanmış rap parçaları hem sözleri hem de ritmi itibariyle hikâyenin atmosferine müthiş bir şekilde katkıda bulunuyor. Dur durak bilmeyen aksiyon, esprili ve samimi diyalogların yanına müzik de eklenince izlediğimiz dizi yer yer Teksas’ta geçen bir Western filmini andırmıyor değil. Hatta dizinin sinema filmi için de çalışmalar çoktan başlamış durumda.

Bıçkın lider Savaş’ı, kafası atınca ‘Seni pis eden’ has delikanlı Cio’su, özlü sözlerin yeni şubesi Özgür’ü, palalı hipster Berto’yu, alt sınıf çatışması, kebabı, dürümü, sıcağıyla, Adana’sıyla, gizli senaristiyle, Sinema-TV çıkışlı cesur yönetmeniyle, Esat Bargun’uyla, Hürriyet Mahallesi’iyle, Seyhan portresiyle Sıfır Bir, *arkasına dev markaların logosunu, büyük medya platformlarının desteğini ve magazinel oyuncuları almadan da sahici işler yapılabileciğinin bir göstergesi. Dergimizin son sayısında yapılan röportajda da 3.sezonun çok daha iyi olacağına dair de ekipten tüyolar olduğunu belirtelim.

*Youtube’daki Stolk kanalının ‘’Adana Sıfır Bir- Bir Zamanlar Adana’’ videosundan alıntıladım. Başka türlü nasıl ifade edilebilir ki zaten?

“Bir Zamanlar Adana’da: Sıfır Bir” Dizi Ekibi Episode Dergi’de!

İnternetin fenomen dizilerinden Sıfır Bir dizi ekibi, Episode Dergi’nin 4.sayısında Ayşe Balıbey’in konuğu oldu. Diziye dair müthiş detayların yer aldığı bu röportajın yer aldığı sayıyı dergi satan bayilerden, cepte Dergilik uygulamasından veya online siparişle BURADAN satın alabilirsiniz.

Editör

Aralık 2016'da yayın hayatına başladı. Spinoff'u, prequel'i, sequel'i, remake'i, eşi benzeri muadili olmayan, Türkiye'nin tek DİZİ KÜLTÜRÜ dergisi ve web platformu...

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir