Akasya Asıltürkmen: Anne Olunca Hayat Durmak Zorunda Değil

 Akasya Asıltürkmen: Anne Olunca Hayat Durmak Zorunda Değil

Akasya Asıltürkmen, duruşuyla farklı bir yerde oldu hep. Ağırlıklı olarak tiyatro oyunlarında yer alan oyuncu, son dönemde YouTube kanalı Akasya Ana‘daki samimi paylaşımlarıyla gündemde. 2016 sonunda kızı Pera’yı kucağına alan Asıltürkmen ile annelik ve oyunculuk temelinde bir söyleşi gerçekleştirdik.

Asıltürkmen, “Sanılanın aksine doğumdan iki ay sonra sahneye döndüm. Mesleğimden kopmayı düşünmüyorum. Anne olunca hayat durmak zorunda değil. Bence bu algının değişmesi gerekir,” diyor…

Akasya, öncelikle kutlarım sizi. Pera Bebek, hep mutlu olsun. Hep gülsün, sizi de güldürsün. Anneliği nasıl karşıladınız, buradan başlayalım…

Bence hiçbir zaman anneliğe hazır olmak diye bir durum yok ama annelik, içgüdüsel olarak kadının içinde uyuyan bir duygu. Sanki start düğmesine basılıyor ve sistem devreye giriyor. Herhangi bir hazırlanma olmamasına rağmen hemen uyum sağladım. Bazen sürprizler olmuyor değil ama…

Çok şeker bir bebek Pera. Nazarımız değmesin tabii… Günleriniz nasıl geçiyor? Neler yapıyorsunuz birlikte? Alışabildiniz mi yeni yaşamınıza?

İlk altı hafta alışmakta güçlük çektim tabii ama bebekler rutin seviyor, onu anladım. Her şeyi saatli Pera’nın; böylece gün içinde hayat daha kolay akıyor. Bazen aniden çıkan işlerle ya da günlük programımla bebek bakımını bir arada yürütmek zor oluyor tabii ama hayalim olan bebekle turneye çıkma planımı çoktan gerçekleştirdim bile.

Yeni oyun yolda

Hamileyken Akasya Ana olarak yayına başlamıştınız. Anlatır mısınız biraz, nasıl gidiyor işler?

Sanılanın aksine doğumdan iki ay sonra sahneye döndüm. Mesleğimden kopmayı düşünmüyorum. Anne olunca hayat durmak zorunda değil. Bence bu algının değişmesi gerekir. Akasya Ana, hamileyken başladı ve hiç ara vermeden devam ediyor. Yeni oyunum da yolda…

Sosyal medyada da (özellikle Instagram) çok faalsiniz. Takipçilerinizle etkileşiminiz çok doğal, samimi. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Madalyonun iki yüzü var aslında; paylaşımlarım doğal ve samimi olduğu için herhangi bir ürün önerdiğimde arkasında durmam da gerekiyor. Anneler hem çok sevgi dolu hem de sorgulayıcı olabiliyor. Herkesten daha dikkatli olmam gerekiyor.

Yazmaya devam

Bir dönem Pulbiber Dergi’de de yazmıştınız. Okuyucularımız hatırlayacaktır. Yazmaya devam mı? Bir kenara notlar alıyor musunuz?

Yazmayı hiç bırakmadım. Pulbiber, gerçekten harika bir dergi, ara ara yine yazmak isterim. Şimdilerde kadınbu adlı internet sitesinde ve Health & Fitness dergisinde yazıyorum. Online dergiler çok iyi ama basılan bir dergide yazmak, her zaman bir başka oluyor.

“Artık sadece istediğim işleri yapıyorum”

Kariyerinizde seçici davrandığınızı düşünüyorum. Seçimlerinizi neye göre yapıyorsunuz? “Kesinlikle oynamam” dediğiniz bir rol var mı mesela?

O kadar da seçici değilim. Daha önce istemediğim halde yaptığım işler de oldu ama zamanla farklı işlerden de para kazanmayı öğrendiğim için artık en azından oyunculukla ilgili sadece istediğim işleri yapıyorum. Bence yıllar içindeki en kayda değer başarım bu…

Yakın gelecekte sizi nerede göreceğiz? Biraz planlarınızdan bahsedelim kapatırken…

Levent Özdilek rejisiyle İnternette Tanışan Son Çift, başarılı bir güldürü…

Doğum için sadece iki ay ara vermiştim. İki sezondur İnternette Tanışan Son Çift adlı oyunda oynuyordum. Önümüzdeki sezon ise Bertolt Brecht’in Adam Adamdır adlı oyununda Gürgen Öz ile başrolleri paylaşacağız…

Ufuk Kaan Altın

http://www.kaanname.com

1974, İstanbul doğumlu. Uzun yıllar basın sektöründe çalıştı ama artık aktif gazetecilikten uzak. Gastronomi ve seyahat kitapları yazıyor. İyi bir okur, sıkı bir dizi izleyicisi. Polisiye diziler favorisi. Önce derinlik, senaryo ve karakter inşaasına bakıyor, sonra oyunculuğu değerlendiriyor. En iyiler listesinde "Breaking Bad", "Narcos", "Prison Break", "Six Feet Under". "Shameless" ve "Person of Interest" başı çekiyor. "Seinfeld" ve "Coupling"i (tabii ki İngiliz olanı) atlamamak şartıyla…

Related post