Röportaj: Engin Altıntaş

Engin İnan
Engin İnan
TarafındanEngin İnan
1979 yılında Bolu'da doğdu. Hayatının yaklaşık 20 yılını Sakarya'da geçirdi. Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünde okudu. İletişim ve organizasyon alanlarında çalıştı. Pek çok etkinlikte ve...
10 dakikalık okuma
Engin Altıntaş’ın 1997’de İstanbul’da ışık asistanı olarak başladığı yolculuk, onu uluslararası projelere, kendi şirketine ve ödüllü yapımlara taşıdı.

Sinemaya olan tutkusu, ışığın sahnedeki duyguyu ve atmosferi belirleyen en güçlü araç olduğunu keşfetmesiyle mesleğe dönüştü. Bu röportajda, ışık şefliğinin inceliklerini, yapay zekânın sektöre etkilerini ve genç sinemacılara ilham verecek deneyimleri Engin Altıntaş’tan dinliyoruz.

Bu mesleği yapmaya nasıl karar verdiniz? Ya da bu sektöre girmeye nasıl karar verdiniz? 

Sinemaya olan tutkum her zaman çok büyüktü. 1997 yılında İstanbul’da Orion Kamera Işık Kiralama Şirketinde ışık asistanı olarak çalışmaya başladım. Bu dönemde Yeşilçam sinemacılarının son nesliyle çalışma ayrıcalığını yaşadım. Tutkulu hikâye anlatıcıları ve vizyoner yönetmenlerle dolu bu dönem, sinemaya sanat olarak duyduğum derin hayranlığı şekillendirdi.

Sinema çok önemli bir sanat dalı. Işık birimi de bu sanatın en önemli yapı taşlarından biri, bu alana olan ilginizi ve yeteneğinizi nasıl keşfettiniz? 

Her girdiğim farklı bir sette, çekimler esnasında ışığın gücüne hayran kaldım: bir sahneyi dönüştürme, duyguları harekete geçirme ve hikâye anlatımını yüceltme yeteneği, benim hayat boyu sürecek tutkum hâline geldi. Işık, bir sahnenin ruhunu tanımlayan en önemli unsurlardan biridir. Doğru ışıklandırmayla bir sahneyi sıcak, samimi ve huzurlu hissettirebilir ya da karanlık, gergin ve dramatik bir hâle getirebilirsiniz.

Işık şefi kimdir? Ne yapar bize kısaca anlatabilir misiniz?

Yönetmenler ve görüntü yönetmenleriyle yakın çalışarak, hikâyenin tonuna en uygun ışık tasarımını oluşturuyorum. Işık yönü, renk sıcaklığı ve gölgeler, izleyicilere bilinçaltı mesajlar göndererek görsel hikâye anlatımına derinlik ve duygu katıyor.

Mesleğinizin izlediğimiz filmler üzerindeki etkisi nedir? Işık sizin için ne ifade eder?

Benim için ışık, sadece bir sahneyi aydınlatan bir araç değil, aynı zamanda en güçlü anlatım unsurlarından biri. Sinemada ışık, görünmez bir karakter gibi sahnenin ruhunu belirler. Yönetmenler duyguyu diyaloglarla ifade ederken, oyuncular jestleriyle destekler, ben ise ışıkla anlatırım.

Her sahneyi bir tablo gibi görerek, gölgeleri ve ışık noktalarını sezgisel olarak yerleştiririm. Bazen küçük bir ışık yansıması, sahnenin tüm atmosferini değiştirebilir. Örneğin, gerilim dolu bir sahnede, karakterin yüzünün sadece yarısını aydınlatarak belirsizlik hissi yaratırım. Romantik bir sahnede ise mum ışığıyla yumuşak ve sıcak bir ışıltı oluştururum. Doğal ışık kaynaklarından da maksimum seviyede faydalanırım; bir gün batımının zamanlaması ya da bulut hareketlerine göre ışık açısını ayarlamak, sahnenin duygusal etkisini büyük ölçüde artırabilir.

Teknoloji ve sezgiyi birleştirerek, sadece ışık eklemiyorum; sahneye ruh katıyorum. Bu yüzden çalıştığım sahnelerin izleyici üzerinde kalıcı bir etki bırakmasını sağlıyorum. Işığı sadece ayarlamıyorum, onunla hikâye anlatıyorum.

Bildiğiniz gibi bir çok sektörde olduğu gibi sinema sektöründe de “yapay zeka bundan birkaç yıl sonra işimizi elimizden alacak.” söylentileri var. Işık şefliği için de bu durum geçerli mi? Yapay zeka sizin biriminiz için de bir tehdit mi yoksa işinizi kolaylaştıran bir araç mı?

Son yıllarda yapay zekâ destekli ışık sistemleri, LED teknolojileri ve sanal prodüksiyon teknikleri yaygınlaştı. Bu yenilikler büyük kolaylık sağlasa da, hâlâ doğal ışığın ve manuel kontrolün daha samimi ve estetik bir kalite sunduğuna inanıyorum. Teknoloji, sinemanın evriminde her zaman önemli bir rol oynadı ve yapay zekâ artık sektörü daha önce görülmemiş şekillerde şekillendiriyor. Yapay zekâ araçları, kurgu, görsel efektler ve hatta senaryo yazımını geliştirirken, gerçek hikâye anlatımının insan yaratıcılığından, duygularından ve deneyimlerinden doğduğuna inanıyorum.

Bir gün kariyerinde sizin olduğunuz noktaya gelmek isteyen gençlere bir tavsiye vermek isteseniz bu ne olur? 

Yeni nesil ışık teknisyenlerine tavsiyem, gerçek deneyim kazanmaları için sahada çalışmalarıdır. Teori önemlidir, ancak pratik öğrenmenin yerini tutamaz. Bol bol film izlemek ve farklı ışık tekniklerini analiz etmek gelişim için büyük bir adımdır. Küçük projelerde bile deneyim kazanmak ve yönetmenler ile görüntü yönetmenleriyle iyi ilişkiler kurmak, kariyerlerinde ilerlemelerine yardımcı olacaktır.

Kendinizi bu alanda nasıl geliştirdiniz?

Yıllar içinde 70’ten fazla film ve dizide çalıştım. Projelerim arasında müzik videoları ve Netflix ile Disney gibi platformlarda yayınlanan yapımlar da bulunuyor. Avrupa’daki sinemacılarla iş birliği yapmak ve farklı kültürlerle çalışmak, sanatsal bakış açımı ve teknik uzmanlığımı genişletti.

Şu anda kariyerinizde nasıl ilerliyorsunuz?

2011 yılında İstanbul’da kendi ışık ve kamera kiralama şirketini kurdum. Şirketime Lighting Doctors adını verdim çünkü ışığın doktoru olarak tanınmak istiyordum. 2017 yılında ise şirketimi New York’a taşıdım ve en nihayetinde 2024 yılından itibaren Florida’da ve İstanbul’da Lighting Doctors adı altında hizmet vermekteyim

Engin Altıntaş

70’ten fazla projede çalıştığınızı belirtiniz. Peki geriye dönüp baktığınızda sizi en etkileyen proje hangisiydi? 

Türkiye’de çalıştığım ve çok etkilendiğim projelerden biri Şahsiyet dizisiydi. Hem yaratıcı hem de teknik olarak kendimi en çok zorladığım projelerden biri oldu. Yönetmen, karanlık ve atmosferik bir dünya yaratmak istiyordu. Bu yüzden farklı ışık filtreleri, doğal ışık ve gölge oyunlarıyla denemeler yaptım. Dizi uluslararası alanda büyük beğeni topladı ve daha sonra Meksika ile Fransa’da yeniden uyarlandı. Benim için en değerli çalışmalarım arasında yer alıyor.

Peki ya uluslararası alanda asla unutamıyorum dediğiniz bir deneyiminiz var mı? 

2019 yılında Birleşmiş Milletler, New York’ta Kadınların Statüsü Komitesinin 63. Oturumu’nu düzenledi. Etkinliğin ana teması, “Kadınların ve Kızların İklim Değişikliği ve Doğal Afetlerle Mücadeledeki Gücü”ydü. Etkinlikte, ünlü şarkıcı ve kadın hakları savunucusu Gloria Gaynor, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konusunda güçlü bir mesaj verdi. İnsan Hakları Federal Sekreteri Rabia Jaberi ve Eglantina Zingg de etkinlikte yer alarak, sosyal sorumluluk projelerinde kadınların rolünü ve bu projelerin küresel ölçekte nasıl desteklenmesi gerektiğini tartıştı. Ben de bu röportajda kameraman olarak görev aldım ve bu önemli konuşmaların kaydını yaparak tarihi anları yaşamanın heyecanını tattım.

Yine 2019’da Gemini Man adlı büyük bir prodüksiyonda çalıştıma ve gözlem yapma fırsatı buldum. Will Smith gibi bir yıldızla çalışmak başlı başına etkileyiciydi. Filmde, yüksek kare hızı (120 FPS) kullanıldı ve Will Smith’in gençleştirilmiş yüz efektiyle iki farklı yaşta karakteri canlandırması, sinema tarihinde bir dönüm noktası oldu. New York’ta Silver Spoon Animasyon Stüdyosu’ndaki çekimlerde görev aldım. Bu yapım, ışık kullanımında farklı bakış açıları kazandırdı. Özellikle aksiyon sahnelerinde dinamik ışık ve gölge oyunlarıyla atmosfer yaratımı, benim gibi ışık tasarımına önem veren biri için büyük bir ilham kaynağı oldu.

Uluslararası alanda yaptığınız çalışmalardan biraz daha bahsedebilir misiniz? Ne tür projelerde ışık şefi olarak yer aldınız ve bu projelerde yer almak mesleğinize olan bakış açınızı nasıl etkiledi? 

2020 yılında New York’ta çekilen A Period Piece filminde de ışık şefi olarak görev aldım. Filmde, doğal ve yumuşak aydınlatma kullanarak karakterlerin duygusal derinliğini ön plana çıkardım. Işık tasarımında sıcak tonlara ağırlık vererek hikâyenin samimiyetini vurguladım. Gölge ve ışık dengesiyle mekânda mahremiyet hissini destekledim. Bu proje, minimal ama etkili ışık kullanımıyla doğal bir atmosfer yaratma konusunda benim için önemli bir deneyim oldu.

2024 yılında Kimler Geldi Kimler Geçti dizisinin 3. sezonunun New York çekimlerinde ışık şefi olarak çalıştım. Aynı zamanda kamera ve ışık malzemelerinin teminini kendi şirketim aracılığıyla sağladım. Daha önce Türkiye’de birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımla yeniden bir araya gelmek benim için büyük bir keyif ve onur oldu.

2024 yılında yönetmenliğini ve yapımcılığını yaptığım No Time adlı kısa filmimiz birçok festivalde ödüller ve davetler aldı. Film, işine tamamen odaklanan James’in, eşi tarafından ihmal edildiğini hissetmesiyle başlayan duygusal çatışmalarını konu alıyor. Eşi, James’in fedakarlıklarının farkında olmadığını düşünürken, ikisi arasındaki giderek derinleşen tartışmalar duygusal bağlarını sarsıyor.

kaan kurbanoğlu

Son yıllarda Türk dizilerine ve filmlere olan ilginin artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türk sinema filmleri ve dizileri alanında ülkemin dünya çapında büyük ilgi görmesi ve başarılı bulunması inanılmaz gurur verici. Şu an yine büyük bir heyecan içindeyim!

Macaristan’da çekilen ve dünya çapında ses getirmesi beklenen El Turco, başrollerinde Can Yaman’ın yer aldığı iddialı bir yapım olarak Romanya’da Voyo, Rusya’da IVI, Brezilya’da Globoplay platformlarında, İtalya’da  Mediaset’in Canale 5 kanalında, Honduras’ta Teleonce’ta, Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye’de  izleyicilerle buluştu. 

Bu projede ışık şefi olarak görev almak benim için büyük bir onur. Emeğimizin 30’dan fazla ülkede izleyiciyle buluşması , bu deneyimi daha da özel kılıyor!

Hem Türkiye’de hem dünyanın çeşitli ülkelerinde bu mesleği yapmış biri olarak Türk sinema sektörüyle diğer ülkeler arasında ne gibi farklılıklar gözlemlediniz? 

Hem Türkiye’de hem de ABD’de çalışarak farklı sinema yaklaşımlarını deneyimleme şansım oldu. Türkiye’de yönetmen ve görüntü yönetmeninin tercih ve fikirleri ön plandayken, ABD’de prodüksiyon tasarımcısı da bu sürece önemli katkı sağlıyor. Türk sineması, duygu ve kültürel anlatıya derinlemesine bağlıyken, ABD film endüstrisi profesyonellik, teknik mükemmeliyet ve büyük ölçekli prodüksiyonlarıyla öne çıkıyor.  Florida, birçok açıdan bana Türkiye’yi hatırlatıyor, yakın ilişkiler kurulan yaratıcı bir topluluk ve kişisel bağlantılar, burada çalışmayı son derece motive edici kılıyor.

Son zamanlarda sizi heyecanlandıran yeni projeleriniz  var mı? 

 Şu anda Florida’da birkaç heyecan verici proje üzerinde çalışıyorum. Aynı zamanda New York’ta yeni nesil sinemacılar için bir platform oluşturmak amacıyla bir film festivali başlatma sürecindeyim. Ayrıca, Türk topluluğuna yönelik psikoloji, ebeveynlik ve eğitim temalı içerik üreteceğim bir YouTube kanalı geliştiriyorum. Amacım, sinema tutkum ile toplumsal etkisi olan projeleri birleştirerek, yalnızca eğlendiren değil, aynı zamanda eğiten ve ilham veren içerikler yaratmak.

Bu içeriği paylaş
TarafındanEngin İnan
Takip et:
1979 yılında Bolu'da doğdu. Hayatının yaklaşık 20 yılını Sakarya'da geçirdi. Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünde okudu. İletişim ve organizasyon alanlarında çalıştı. Pek çok etkinlikte ve farklı sektörlerden markaların iletişim çalışmalarında görev aldı. Episode Dergi editörlüğü ile birlikte iletişim danışmanlığı çalışmalarını yürütüyor. Kedi babası.

Episode Dergi

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Son Bölümlerimiz...

Podcast

Kritik Eşik – 58: Yabani

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Yabani dizisini konuşuyor.

LISTEN
58. Bölüm
Süre: 7:13

Kritik Eşik – 57: Kirli Sepeti

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Kirli Sepeti'ni konuşuyor.

LISTEN
57. Bölüm
Süre: 11:21

Kritik Eşik – 56: Dilek Taşı

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Dilek Taşı dizisini konuşuyor.

LISTEN
56. Bölüm
Süre: 15:36

Kritik Eşik – 55: Bambaşka Biri

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Bambaşka Biri dizisini konuşuyor.

LISTEN
55. Bölüm
Süre: 19:07

Kritik Eşik – 54: Aile ve Adım Farah Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Aile ve Adım Farah'ı konuşuyor.

LISTEN
54. Bölüm
Süre: 18:18

Kritik Eşik – 53: Ömer ve Yargı Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Ömer ve Yargı dizilerinin yeni sezonları.

LISTEN
53. Bölüm
Süre: 19:30

Son Bölümlerimiz...

Video

Episode TV’nin Sevilen Programı ‘Oben Budak’la Falan Filan’ Yeni Bölümüyle Yayında

Episode TV’nin sevilen programlarından Oben Budak'la Falan Filan heyecan verici yeni bölümüyle…

‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’nin Yeni Bölümünde Mutluluk Konuşuldu

Episode TV'nin sevilen programlarından Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi'nin 4. bölümü, 8…

Episode TV’nin ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Programının 3. Bölümü Yayınlandı

Bugün yayınlanan Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi 3. bölümünde "Nikahta Keramet Var…

Episode TV’den ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Kendine Has Üslubuyla Devam Ediyor

Episode Dergi YouTube kanalı Episode TV’nin yeni içeriklerinden Deniz Tezuysal ile Kesin…

Mehmet Kurtuluş Episode’a Konuştu

Kurz und schmerzlos (1998), Im Juli (2000), Gegen die Wand (2004) gibi…

Popüler İçerikler

‘Stranger Things: Tales From ’85’ İle İlgili Ayrıntılar Belli Oluyor 

Geçen aylarda fenomen seri Stranger Things'in spin-off'u niteliğindeki animasyon projesi "Stranger Things:…

Editör
Tarafından Editör

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Çok Okunanlar

‘Yalancılar’ Dizisinin Oyuncuları ve Yaratıcılarıyla Diziyi Konuştuk – Özel Röportaj

Prime Video’da bugün (18 Haziran) yayına giren Yalancılar dizisini önceden izleme fırsatı…

Yağmur Çöl
Tarafından Yağmur Çöl
Dizi dünyasının tek adresi: Episode Gelişmeleri takip etmek için yeni sayıyı okumayı unutmayın!